DAVET ETMELISIN in English translation

• you should invite
• you have to ask
• you have to invite

Examples of using Davet etmelisin in Turkish and their translations into English

Belki Oliviayı davet etmelisin.
Maybe you should invite Olivia.

Onu akşam yemeğine davet etmelisin.
You should invite her over for dinner.

Onlarıda davet etmelisin.
You should invite them.

Kiliseye davet etmelisin.
You should invite them to church.

Belki onu davet etmelisin. Tatlı görünüyor.
He looks sweet. Maybe you should have him over.

Onu mutlaka davet etmelisin.
Definitely ask him.

Belki onu kahve içmeye davet etmelisin?
Maybe you should take her to coffee?

Kesinlikle onu davet etmelisin.
You should definitely ask him out.

Selam, Lela, Macki gece için davet etmelisin.
Hey, Lela, you should totally invite Mack to your sleepover.

Onu da davet etmelisin.
You should have invited her.

Selam, Lela, Macki gece için davet etmelisin.
Hey, LeIa, you should totally invite Mack to your sleepover.

Onu davet etmelisin. Doğru diyor.
He's right. You should ask her.

Bütün ruhunla ölümü içine girmesi için davet etmelisin.
You must invite the dead to co-mingle with your spirit.

Bunu halletmenin yönteminin evimize medyayı davet etmek olduğunu mu düşünüyorsun?
You think the way to handle this is by inviting the media into our home?

Ve bizi davet etmedin?
And you didn't invite us?

Beni davet etmedin.
You didn't invite me.

İşte, beni yemeğe davet etti, ve odasına gittik.
So she asks me to dinner, and we go to her room.

Sizi davet etmeyi çok istedik ama Timin akrabalari çok kalabalik.
We really wanted to invite you, but Tim's family is huge.

Jakei davet etmeyi düşünüyordum.
I was actually thinking about inviting Jake.

Bizi gösterişli yemek partinize davet ettiğiniz için teşekkürler Bayan Archer.
Thanks for inviting us to your swanky dinner party, Ms. Archer.