DAVRANMA in English translation

don't act
hareket etme
davranma
yapmayacakları
oyunculuk yapma
not
değil
yok
sakın
hiç
olmaz
pek
hayır
henüz
etme
bilmiyorum
don't treat
davranma
muamelesi yapma
ikram etmiyorsunuz
iyi muamele etmiyorlar
don't pretend
davranma
numarası yapmayın
to behave
davranmaya
davranacağını
davranılacağını
davranacağımı
uslu
terbiyeli
davranacaklarını
davranış
davranılır mı
do not treat
davranma
muamelesi yapma
ikram etmiyorsunuz
iyi muamele etmiyorlar
do not act
hareket etme
davranma
yapmayacakları
oyunculuk yapma
do not pretend
davranma
numarası yapmayın
are being treated

Examples of using Davranma in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Lütfen! Bana öğrenciymişim gibi davranma.
Don't treat me like I'm a grad student. Please!
Hayır neden? Bir bok vermiş gibi davranma.
Why? Don't act like you give a shit. No.
Çocuk gibi davranma!
You're acting like a little kid!
Asıl aberasyon, bu insanlara davranma şekilleri.
The way these people are being treated… that's the real Aberration.
Bana çocukmuşum gibi davranma, Osborn!
Do not treat me like a child, Osborn!
Bize sanki birşey çalacakmışız gibi davranma.
We're not here to steal anything.
Sanki hukuk ve düzen yanlisiymissin gibi davranma!
Don't pretend like you're on the side of law and order!
Aptalca bir hata yüzünden bana geri zekâlı gibi davranma. Ben iyiyim.
Don't treat me like a moron over a foolish mistake. I'm fine.
Hadi ama beni duymamış gibi davranma.
Come on, don't act like you didn't hear me.
Artık mantıklı davranma vakti.
It's time to behave sensibly.
Floridadan yüz hektar bataklık arazisi almanı istiyormuşum gibi davranma.
You're acting like I-- I'm asking you to buy into 200 acres of swampland in Florida.
Garip davranma dedim. Ama hepiniz garip davrandınız..
I said"don't act weird," and you all acted weird.
Ama bana fahişe gibi davranma!
But do not treat me as a harlot!
O kadar hızlı davranma balkabağım.
Not so fast, Pumpkin.
Kendini kötü hisseden yalnızca senmişsin gibi davranma.
Only one feeling bad. Don't pretend you're the.
Kabul. Bana hâlletmen gereken bir parça işmişim gibi davranma.
Don't treat me like a piece of business that needs handling. Agreed.
Sendin.- Lütfen hak etmemişsin gibi davranma.
Please, don't act like you didn't deserve it.
Floridadan yüz hektar bataklık arazisi almanı istiyormuşum gibi davranma.
To buy into 200 acres of swampland in Florida. You're acting like I-- I'm asking you.
Toplumu, düzgün davranma acizliğinden koruyoruz.
Protecting society from its inability to behave decently.
Benim içimdeymiş gibi davranma.
Do not act like you're inside of me.
Results: 959, Time: 0.0392

Top dictionary queries

Turkish - English