Examples of using Deşik in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Tomun arabası kurşun delikleriyle delik deşik edildi.
Ve şu anda bu anayasa delik deşik.
Kurbanların bedenleri kurşunlarla delik deşik edilmiş haldeydi.
Direnmek istiyorsun ya da delik deşik olmak. Aklın kaçmış,
Yeryüzünün yüzeyin kesinlikle delik deşik edilmiş, ve buradayız, tam ortada.
Gemi çoktan delik deşik oldu, daha fazlasını biz açmayalım.
Oyuncular öyle delik deşik olur ki o halde anneleri görse tanıyamaz.
Diğer bir deyişle, üstüne bina inşa ettiğimiz arazi… İsviçre peyniri gibi delik deşik.
Başkan Johnson delik deşik ve ipuçlarıyla dolu… kan içindeki limuzinin yıkanıp tamir edilmesini emretti.
Bunlar bir adam geliyor zor kelimeler kim delik deşik ateş almak için ilgili.
Peki ya kıçını tekmeleyip delik deşik ederek kemerin tepesinden attığım zamana ne demeli?
Secunoviç,'' Yollar delik deşik; tırların değer kaybı çok pahalıya mal oluyor.
Şurası bir gerçek ki bu, her tarafı delik deşik eski bir tekneden su boşaltmak gibi.
süreç aynı zamanda fononun momentumunun elektron ve deşik momentumları arasındaki farka eşit olduğu fonon soğurulmasını veya yayınmasını da içermelidir.
Delik deşik oluyorlar.
Delik deşik olmuş.
Delik deşik olmuş.
Delik deşik oldum.
Kıçını delik deşik edeceğim!
Damarları delik deşik olmuş.