DEMELERINE in English translation

call you
arayacağım
hitap
diyor
seni ararım
seni aramak
sizi aramam
demelerine
size haber
çağırıyorsunuz bense sizi
telefon
said
söylemek
demek
söyler
deyin
dersem
mesela
say
söylemek
demek
söyler
deyin
dersem
mesela

Examples of using Demelerine in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Sana çok yetenekli demelerine şaşmamalı.
No wonder they call you multi-talented.
Ona Adli Tabip demelerine şaşırmadım.
No one wonder they call him The Coroner.
Bu o. Ona Adli Tabip demelerine şaşırmadım.
No wonder they call him The Coroner. This is him.
Size'' kokuşmuş savaş lordu'' demelerine şaşmamalı.
No wonder they call you the rotten warlord.
Merhaba. Büyüleyici. Sana Vicky demelerine izin vermiyorsundur.
Enchanted. Hi. Surely you do not let them call you Vicky.
Merhaba. Büyüleyici. Sana Vicky demelerine izin vermiyorsundur.
Surely you do not let them call you Vicky. Enchanted. Hi.
Artık onların'' Her şeyi Tanrı yapmalı'' demelerine müsade etmemeliyiz,
Let them no more say,"God must do all," and so encourage themselves
Pekala,'' Aman Allahım'' demelerine sebep olabilecek bir kaç şey var.
Well, there's a couple of things that might make them say, oh, my God.
Böyle demelerine mukabil, Allah onları, içinden ırmaklar akan
So Allah rewarded them for these words with Gardens beneath which rivers flow
Öyleyse, kızların bana fahişe demelerine minnettarım, çünkü beni kıskanıyorlar Onlardan daha hoş ve ilgi çekiciyim.
I'm thankful that girls call me a whore,'cause it actually means they're jealous that I'm prettier and more interesting than them.
Sana deli demelerine izin verdiğim için. Başından beri bir terslik olduğunu bildiğin hâlde.
Letting everyone tell you you were crazy, when you knew there was something wrong all along.
İnsanlara gerçek aşkın nasıl olması gerektiğini demek yerine… bize demelerine izin vermeliyiz.
Instead of telling people what true love is supposed to look like, maybe we should let them tell us.
Bu, şüphesiz, onların ayetlerimizi inkar etmelerine ve:'' Biz kemikler haline geldikten, toprak olup ufalandıktan sonra mı, gerçekten biz mi yeni bir yaratılışla diriltileceğiz?'' demelerine karşılık cezalarıdır?
That is their recompense because they disbelieved in Our signs and said,'What, when we are bones and broken bits, shall we really be raised up again in a new creation?
Bu, şüphesiz, onların ayetlerimizi inkar etmelerine ve:'' Biz kemikler haline geldikten, toprak olup ufalandıktan sonra mı, gerçekten biz mi yeni bir yaratılışla diriltileceğiz?'' demelerine karşılık cezalarıdır.
That will be their recompense because they disbelieved Our verses and said:'When we are turned to bones and broken bits, shall we really be raised up once more as a new creation.
BUNA EVET DEMEMi BENDEN iSTEME.
So do not ask me to say yes to this.
Bu küçük kıza ne dememi istersiniz Bayan Oliver?
What would you like me to tell this little girl, Ms. Oliver?
Size dememi istedi ki… Şaka mı bu?
He wants me to tell you that… is this a joke?
Bana doktor demene gerek yok, ben terapistim psikolog değil.
No need to call me doctor. I'm a therapist, not a psychiatrist.
Kardeşine elveda demene izin veriliyor.
You're allowed to say goodbye to your brother.
Paket'' demene gerek yok.
You don't need to say"package.
Results: 46, Time: 0.0284

Top dictionary queries

Turkish - English