DENIZALTI in English translation

submarine
denizaltı
sub
denizaltı
alt
sandviç
yedek
yerine
undersea
denizaltı
sualtı
deniz altı
su altı
deniz altındaki
su altında gidebilen
u-boat
denizaltı
u-bot
derinleri tarayan
u-boot
bir u-bot
bir u-boat
submersible
denizaltı
sualti
aracı
submarines
denizaltı
subs
denizaltı
alt
sandviç
yedek
yerine
submersibles
denizaltı
sualti
aracı

Examples of using Denizaltı in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Denizaltısı, tek kişilik denizaltı.
Shark Three submarine, one-man submersible.
Kaptan, iskele tarafında denizaltı görüldü!
Captain, U-boat, port ahead!
Denizaltı, beyler.
Six subs, guys.
Süper Denizaltı adında bir dosya var.
There's a folder called Super Subs.
Sen denizaltı kullanıyorsun, bense onları avlıyorum.
I hunt subs, you drive subs..
Buna dört Akula sınıfı denizaltıyı barındıran denizaltı üssü de dahil.
That includes a submarine base from which they have surged four Akula class attack subs.
Biz geçen yıl orada 4 denizaltı kaybettik.
We lost four subs there the last year.
Böyle bir avantaj var idiyse, neden bizden önceki 4 denizaltı kullanamadı?
You call that an advantage when four subs before us never had a chance?
Konvoyun tam önüne doğru gelen 2 denizaltı var gibi.
Looks like two subs directly ahead of the convoy.
Bütün bu son zamanlardaki şeyler, Putin, İsveç sularına denizaltı gönderiyor.
Putin sending subs into Swedish waters. All this stuff just lately.
Reykjanes Sırtlarında yüksek hızlarla giden… Rus denizaltı kaptanları hakkında.
Russian subs have been reported running Reykjanes Ridge at high speed.
Sayın başkan Amerika yakınlarında 48 nükleer denizaltı var.
Mr President, we have got 48 nuclear subs closing on the United States.
Denizaltı takımlarının prensibi konvoy atağını temel alır.
THE PRINCIPLE OF THE SUBMARINE PACK IS BASED ON THE CONVOY ATTACK.
Aslında denizaltı komutanı kepi, efendim.
SUBMARINE COMMANDER, AS A MATTER OF FACT, SIR.
O denizaltı patladığında tam yanımda duruyordun.
YOU WERE STANDING RIGHT NEXT TO ME WHEN THAT SUBMARINE EXPLODED.
Denizaltı patladığı zaman tam yanımda duruyordun.
YOU WERE STANDING RIGHT NEXT TO ME WHEN THAT SUBMARINE EXPLODED.
Tam yanımda duruyordun. Denizaltı patladığı zaman.
YOU WERE STANDING RIGHT NEXT TO ME WHEN THAT SUBMARINE EXPLODED.
O zamandan beri denizaltı ile bağlantı kuramıyoruz.
There's been no contact with the sub since then.
Denizaltı kuyu başları gibi diğer ekipmanlar dünyanın çeşitli yerlerinde inşa edilmiştir.
Other equipment such as subsea wellheads are being constructed in other places around the world.
Sonra, Cody denizaltı komutanını tankeri torpidolamaya zorladı.
Then Cody forced the captain of the sub to torpedo the tanker.
Results: 1514, Time: 0.0362

Top dictionary queries

Turkish - English