DERECELER in English translation

degrees
derece
diploma
mezun
lisans
grades
sınıf
not
derece
sınıflar
ranks
rütbe
derece
saf
sıra
sırada
sıralama
mevkiini
bir mevkidir
dereceler
mertebe
rank
rütbe
derece
saf
sıra
sırada
sıralama
mevkiini
bir mevkidir
dereceler
mertebe
degree
derece
diploma
mezun
lisans

Examples of using Dereceler in Turkish and their translations into English

{-}
  • Ecclesiastic category close
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Onlar için Rableri yanında dereceler, bağışlanma ve tükenmez rızık vardır.
They have high ranks with their Lord, and forgiveness for their sins and an honourable sustenance.
Ama âhiret, dereceler bakımından elbette daha büyük.
Yet the Hereafter shall be greater in degrees of rank and greater in excellence.
Onlar için Rableri yanında dereceler, bağışlanma ve tükenmez rızık vardır.
For them are grades of dignity with their Lord, and Forgiveness and a generous provision Paradise.
Rableri Katında onlar için dereceler, bağışlanma ve üstün bir rızık vardır.
They shall have ranks near their Lord, forgiveness and a noble provision.
Doğrusu ahirette daha büyük dereceler ve daha büyük üstünlükler vardır.
Yet the Everlasting Life is greater in rank and greater in preferment.
Onlar için Rableri yanında dereceler, bağışlanma ve tükenmez rızık vardır.
They shall have degrees with their Lord and forgiveness, and a generous provision.
Onlara Rablerinin katında dereceler, bağışlanma ve tükenmez rızık var.
Their reward from their Lord will be high ranks, forgiveness, and a generous provision.
Rableri Katında onlar için dereceler, bağışlanma ve üstün bir rızık vardır.
Their reward from their Lord will be high ranks, forgiveness, and a generous provision.
Rableri katında dereceler, bağışlanma ve bol bir rızık var onlar için.
Their reward from their Lord will be high ranks, forgiveness, and a generous provision.
Rableri Katında onlar için dereceler, bağışlanma ve üstün bir rızık vardır.
For them are grades of dignity with their Lord, and Forgiveness and a generous provision Paradise.
Ama önemli olan senin üzerindeki dereceler. Anladın mı?
But it's the scales on you that matter, understand?
Yaptıklarına karşılık olarak her biri için dereceler vardır.
And for all are degrees from what they have done.
Her biri için, yaptıklarına göre dereceler vardır. Yaptıklarının karşılığı,
There are degrees for everyone, according to what they have done,
Onursal dereceler, Berlin Üniversitesi,
Honorary degrees from Berlin University,
Ve okulda iyi dereceler almış olmam gerekir, haftasonları ailemin kuru temizleme
And I suppose I must have gotten really good grades in school, studied every night,
Yaptıklarına karşılık olarak her biri için dereceler vardır. Rabbin,
For everyone there are ranks in accordance with what they have done;
Her biri için, yaptıklarına göre dereceler vardır. Yaptıklarının karşılığı,
For everyone there are degrees[of merit] pertaining to what he has done:
Tek istediğim anne olmaksa neden iyi dereceler ve üniversiteye girmek için endişe edeyim ki?
Why should I worry about good grades and getting into college when all I want is to be a mom anyway?
nasıl onların kimini kiminden üstün yaptık. Elbette ahiret, dereceler bakımından da daha büyük, üstünlük bakımından da daha büyüktür.
verily the Hereafter is more in rank and gradation and more in excellence.
Ve kim de inanmış ve iyi işlerde bulunmuş bir halde ona gelirse işte o çeşit kişileredir yüce dereceler.
But such as come to Him as Believers who have worked righteous deeds,- for them are ranks exalted.
Results: 103, Time: 0.0411

Dereceler in different Languages

Top dictionary queries

Turkish - English