Examples of using Dereceler in Turkish and their translations into English
{-}
-
Ecclesiastic
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Onlar için Rableri yanında dereceler, bağışlanma ve tükenmez rızık vardır.
Ama âhiret, dereceler bakımından elbette daha büyük.
Onlar için Rableri yanında dereceler, bağışlanma ve tükenmez rızık vardır.
Rableri Katında onlar için dereceler, bağışlanma ve üstün bir rızık vardır.
Doğrusu ahirette daha büyük dereceler ve daha büyük üstünlükler vardır.
Onlar için Rableri yanında dereceler, bağışlanma ve tükenmez rızık vardır.
Onlara Rablerinin katında dereceler, bağışlanma ve tükenmez rızık var.
Rableri Katında onlar için dereceler, bağışlanma ve üstün bir rızık vardır.
Rableri katında dereceler, bağışlanma ve bol bir rızık var onlar için.
Rableri Katında onlar için dereceler, bağışlanma ve üstün bir rızık vardır.
Ama önemli olan senin üzerindeki dereceler. Anladın mı?
Yaptıklarına karşılık olarak her biri için dereceler vardır.
Her biri için, yaptıklarına göre dereceler vardır. Yaptıklarının karşılığı,
Onursal dereceler, Berlin Üniversitesi,
Ve okulda iyi dereceler almış olmam gerekir, haftasonları ailemin kuru temizleme
Yaptıklarına karşılık olarak her biri için dereceler vardır. Rabbin,
Her biri için, yaptıklarına göre dereceler vardır. Yaptıklarının karşılığı,
Tek istediğim anne olmaksa neden iyi dereceler ve üniversiteye girmek için endişe edeyim ki?
nasıl onların kimini kiminden üstün yaptık. Elbette ahiret, dereceler bakımından da daha büyük, üstünlük bakımından da daha büyüktür.
Ve kim de inanmış ve iyi işlerde bulunmuş bir halde ona gelirse işte o çeşit kişileredir yüce dereceler.