DESTEKLEME in English translation

to support
desteklemeye
destek
destekleyecek
destekleyen
geçindirmek için
bakabilmek için
promoting
desteklemek
terfi ettirelim
teşvik et
tanıtmak
yükseltiriz
tanıtımına
backing
geri
arka
tekrar
yeniden
yine
arkadan
sırt
döndü
dönerim
dönüş
promote
desteklemek
terfi ettirelim
teşvik et
tanıtmak
yükseltiriz
tanıtımına
bolstering
güçlendirin
destek
to reinforce
güçlendirmek için
takviye etmek
desteklemeye
sağlamlaştırmak için
pekiştirmek
desteklendi
takviye ederken

Examples of using Destekleme in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Çocuklukları boyunca onları destekleme şansınız ve… eğitimlerini, malzemelerini
You will have a chance to support them through their childhood and pay for their training,
etnik diyalogu destekleme amaçlı bir proje kapsamında Cucer Sandevo belediyesine çeviri ekipmanı bağışladı.
to Macedonia donated translation equipment to the Cucer Sandevo municipality, under a project aimed at promoting interethnic dialogue.
Yetkililer Konseyin insan hakları ve demokrasiyi destekleme çalışmalarını sürdürmeye söz verirken,
As officials pledge to continue the Council's work in promoting human rights and democracy,
müdürü Brandon Riley düzenlediği basın toplanısında, hareketin Sırbistandaki artan yatırımları destekleme amaçlı olduğunu söyledi.
general manager for Central Europe Brandon Riley said the move is aimed at backing increased investments in Serbia.
Avrupa Komisyonu bölgenin istikrar ve bütünleşmeyi destekleme hedefleri açısından taşıdığı önemi kabul ediyor.
The European Commission has recognised the importance of the area for the larger goals of promoting stability and integration.
Fikrimi ne kadar çabuk değiştirebileceğimi görürsün. planını destekleme konusunda Jonesa bir şey olursa.
You will find out just how fast I change my mind about backing your plan. Anything happens to Jones.
Kurul, orta vadede yapısal reformların üretkenliği artırma, büyüme potansiyelini destekleme ve dış dengesizlikleri azaltmada anahtar görevi göreceğini söyledi.
Over the medium term, structural reforms will be the key to increasing productivity, bolstering growth potential and reducing external imbalances, the Board said.
Avrupayı destekleme kararının lehinde ve aleyhinde gösteriler yapıIdı.
Both for and against the government's decision to reinforce Europe. Demonstrations took place up
Merkez faaliyetlerini antik ve çağdaş Yunan medeniyetini tanıtma ve Yunan ve Sırp kurumları arasında kültür alanındaki işbirliğini destekleme üzerinde yoğunlaştıracak.
The centre's activities will focus on promoting ancient and modern Greek civilisation and co-operation between Greek and Serbian institutions in the field of culture.
Fikrimi ne kadar çabuk değiştirebileceğimi görürsün. planını destekleme konusunda Jonesa bir şey olursa.
Anything happens to Jones, you will find out just how fast I change my mind about backing your plan.
hükümetin… Avrupayı destekleme kararının lehinde ve aleyhinde gösteriler yapıldı.
against the government's decision to reinforce Europe.
EBRD Genel Sekreteri Johnny Akerholm, EBRDnin Batı Balkanlarda diyalog ve işbirliğini destekleme kampanyası kapsamında 27 Ekimde Sırbistan-Karadağı ziyaret etti.
EBRD Secretary General Johnny Akerholm began a visit to Serbia-Montenegro on 27 October as part of the EBRD's campaign for promoting dialogue and co-operation in the Western Balkans.
Yeterli. Tamam.- Gerçi… hükümetin projeyi destekleme şartlarından birisi.
One of the government's conditions for backing the project… Okay. Enough.-Although.
CEMRnin tüm Avrupada yerel demokrasiyi ve yerel idareler arasındaki ilişkileri destekleme alanındaki çalışmalarının önemine dikkat çekti.
Vienna Mayor Michael Haupl opened the meeting, noting the importance of CEMR's work in promoting local democracy and links between local governments across Europe.
şirketler topluluğu Koç Holding, etik iş uygulamalarını destekleme amaçlı BM Küresel Etki girişimine katıldı.
Koc Holding, has joined the UN Global Compact initiative, aimed at promoting ethical business practices.
Enerji Bakanı Nasip Naco, yasanın yerel enerji pazarlarında rekabetçiliği destekleme amaçlı Temmuz 2009 tarihli AB yönergesine uygun olduğunu söyledi.
Energy Minister Nasip Naco said the legislation is in compliance with an EU directive from July 2009 aimed at promoting competitiveness in local energy markets.
Yerel öz yönetimin sağlanması Kosovada etnik uzlaşmayı destekleme ve bir sivil toplum oluşturmanın anahtarı olarak görülüyor.
Ensuring local self-rule is seen as key to promoting ethnic reconciliation and building a civil society in Kosovo.
Balkan sanatçılarını destekleme amaçlı etkinliğe 12 Güneydoğu Avrupa ülkesinden toplam 170 dans, tiyatro ve müzik grubu katıldı.
A total of 170 dance, theatre and music companies from 12 Southeast European countries participated in the event, which aimed to promote Balkan performers.
Zvetkoviç, hükümetin IMF ile kısmen yatırımcı güvenini destekleme amaçlı bir ihtiyari anlaşma imzalamaya çalışacağını da doğruladı. B92, Tanjug- 17/04/11.
Cvetkovic also confirmed that the government will seek a precautionary agreement with the IMF, aimed in part at supporting investor confidence. B92, Tanjug- 17/04/11.
İsviçre, Bosna-Hersekin su ve kanalizasyon sektörünü destekleme amaçlı 6,3 milyon avroluk bir krediyi onayladı.
Switzerland approved a 6.3m-euro loan in support of Bosnia and Herzegovina's water supply and sewerage sector.
Results: 301, Time: 0.0563

Top dictionary queries

Turkish - English