DEVAMLILIK in English translation

continuity
devamlılık
süreklilik
devamlılık nişanesi
continuum
sürekli
devamlılık
süreci
attendance
katılım
seyirci
yoklama
devamlılık
katılmanızı
persistence
inat
sebat
israr
inatçılık
kararlılığınıza
azim
sürekliliği
sabır
devamlılık

Examples of using Devamlılık in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Rus film yapımcıları… burjuva hikayelerini ve Griffithin devamlılık kurgusunu reddettiler.
The Russian filmmakers… rejected the bourgeois stories and seamless editing practiced by Griffith.
Termodinamiğin ikinci yasası devamlılık gücüdür.
The second law of thermodynamics is an unremitting force.
Dışarıda değişim içeride devamlılık…?
Change on the outside, continuity on the inside"?
Hey, bu adamlarda biraz devamlılık görmek istiyorum.
Hey, I wanna see some resumes on these guys.
En azından hayatımda devamlılık var.
At least I have some permanence in my life.
Bu devamlılık denkleminin bundan böyle tensör tarafından açıklanan yerçekimsel olmayan enerji
What this means is that the continuity equation no longer implies that the non-gravitational energy
Eğer vereceğiniz kararı onaylarsak, Devamlılık size küçük bir, kıyak hazırladı.
The Continuum is prepared to do you a little favor… if we approve of your ruling.
Yaşam, ölüm, değişim ve devamlılık, bu filmleri birbirine bağlayan ortak temalardır.
Kiarostami uses the themes of life, death, change, and continuity to connect the films.
Bu adam her gün sırasında oturup kusursuz devamlılık belgesi alsaydı bu dağın tepesine çıkabilir miydi?
This guy would have ever made it to the top of that mountain if he just sat at his desk every day winning perfect attendance certificates?
Dişi Qnun, Devamlılık ve Kaptanı bulabileceğimizi söylediği noktaya doğru bir rota girdik.
We have laid in a course for the point in space where the female Q says we can enter the Continuum and find the Captain.
arkadaşlık,… dostluk, devamlılık gibi şeyler…- Çıplaklık da olacak mı?
age, company, companionship, continuity.
Cesaret ve devamlılık gerektiren elimden geleni yapıp yarıda bırakamayacağım bir şey.
Something that requires courage and persistence… that you have to do all-out, where you can't turn back halfway.
Şu anda, Devamlılık, hepimiz için çok tehlikeli bir yer, ve bu şey,
The Continuum is a dangerous place for all of us right now,
şemalar, devamlılık planlamaları, güç nakil şebekeleri.
schematics, continuity plans, their power grid.
Yıllığım kayıp ve görünüşe göre üç ısırıklı biftekli sandviç devamlılık ödülümü elimden almış.
My yearbook is missing, and apparently, three bites of a roast beef sandwich robbed me my chance of the attendance award.
Eğer vereceğiniz kararı onaylarsak, Devamlılık size küçük bir, kıyak hazırladı.
The Continuum is prepared to do you a little favour… if we approve of your ruling.
Ama sonra Klingon dizayn işine kalkıştılar ve bu da onların başına geçmişle ilgili bazı devamlılık sorunu açtı.
But once they committed to that Klingon design, they opened themselves up to a lot of retroactive continuity issues.
Sinemanın Hikayesindeki hemen her sahnede… en basit öykü anlatım aracı kullanılır: Devamlılık kesmesi.
Nearly every scene in the story of film will in some way use this most basic of storytelling devices: continuity cutting.
Sadece duracağın yeri bil, ışığında kal ve devamlılık için her çekimde aynı şeyi yap.
Just hit your marks, stay in your light, and do the same thing every take for continuity.
İnsan DNAsını alıp, Devamlılık üzerine serperek her şeyin yoluna girmesini bekleyemezsin.
You can't just sprinkle a little human DNA into the Continuum and make everything all right.
Results: 88, Time: 0.0389

Devamlılık in different Languages

Top dictionary queries

Turkish - English