Examples of using Dinlemeye hazır in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
bazı tuhaf masalları dinlemeye hazır ol.
senden büyük süper zeki ikiz kardeşin… tam karşında oturuyor ve seni dinlemeye hazır. Önemli.
senden büyük süper zeki ikiz kardeşin… tam karşında oturuyor ve… seni dinlemeye hazır.
Ayrıca, sana her ne söyleyecekse sen bunu dinlemeye hazır olmadan ölürse… bu onun suçu.
Ayrıca, sana her ne söyleyecekse sen bunu dinlemeye hazır olmadan ölürse… bu onun suçu.
Ayrıca, sana her ne söyleyecekse sen bunu dinlemeye hazır olmadan ölürse… bu onun suçu.
Ayrıca, sana her ne söyleyecekse sen bunu dinlemeye hazır olmadan ölürse… bu onun suçu.
Ayrıca, sana her ne söyleyecekse sen bunu dinlemeye hazır olmadan ölürse… bu onun suçu.
Hemen kilise mahzenine gideceksin ve dinlemeye hazır olana kadar fizik terapiye gireceksin.
Siz, geleneksel değerler üzerine söyleyecek bir şeyleri olan bir kadınsınız ve ülkemiz sizi dinlemeye hazır.
İyi, baba. Senin için mutlu oldum. Ben onu dinlemeye hazır değildim.
O zaman biz de salonları halka bedava açar ve… bizi dinlemeye hazır olana kadar onlara ikramda… bulunuruz.
Badri, sana birçok kez söylemeyi denedim… fakat sen dinlemeye hazır değildin.
Dinlemeye hazırlar.
Tanrı her zaman açık ve dinlemeye hazırdır.
Artık dinlemeye hazırsın sanırım.
McGee, dinlemeye hazırlan.
Umarım uzun ve büyülü bir öykü dinlemeye hazırsındır.
Senin tarafından da dinlemeye hazırım.
Tanık ifadelerini dinlemeye hazırlanırken, Michaels ve MacElroya Stocholmdeki davranışlarını savunma hakkı verilecek.