DIREKLER in English translation

masts
direk
poles
direk
kutup
sırık
pol
kazık
sopası
polonyalı
oltayı
posts
paylaşım
görevi
direğe
postası
yeri
karakolu
gönderiyi
mevkiyi
yayınla
makamı
pylons
pilon
sütun
kuleden
direklerdeki
pillars
sütun
direği
önemli
kolon

Examples of using Direkler in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Oto-Moto'' ekinde çamlar direkler gibi yıkılıyor.
Auto-Moto"- like masts pines fall.
Direkler önemlidir.
THE POSTS ARE IMPORTANT.
Direkler yumuşar ve süngere benzer.
Beams like this get soft
Direkler, lütfen.
Crossbars, please.
Direkler çok yüksekti.
The stakes were so high.
Yeni direkler dikmek zor ve sinir bozucu.
It is difficult putting up new towers.
Yeni direkler dikmek zor ve sinir bozucu.
It's a hassle putting up new towers.
Bu direkler en kuvvetli rüzgarlarda bile yelkenleri tutacaktır.
These spars have held the sails together in the strongest of winds.
Sık sık bir balina görebilirsiniz olup olmadığını görmek için direkler kadar tırmanıp, ilk keşfeden, onun ağrıları için bir Ducat vardır.
They frequently climb up the masts to see whether they can see a whale, for the first discoverer has a ducat for his pains.
Kayalara çelik direkler çaktık ve telleri döşedik.
pounding steel posts into rocks and pulling wire,
Boyutlar, çizgiler, kaleler ve direkler Ek Ada gösterildiği şekilde olmalıdır.
With dimensions, lines, goals and pylons"as shown in the diagrams in Appendix A.
cehenneme giden altından direkler, vernikli tırabzanlar.
ornamented golden posts bound for Heaven and Hell.
Avlunun çevresindeki bütün direkler gümüş çemberlerle donatılacak.
All the pillars round about the court shall be filleted with silver;
Avlunun çevresindeki bütün direkler gümüş çemberlerle donatılacak.
All the pillars of the court around shall be filleted with silver;
Büyük kazınmış direkler, veya dev gibi çöp kutusu gördün mü?
You sure she's not hiding him? Did you see, like, a big scratching post, or a giant litter box?
Kış geldiğinde ve geceler uzadığında, tüm kasaba yok olmuş, tüm direkler, çiviler-- yok oluvermiş ve bir daha hiç kimse görmemiş.
When winter came and the nights grew longer, the entire town vanished every post, every nail-- poof-- into thin air, never to be seen again.
gemi yarım battığı görünür yalnız üç sökülmüş direkler ile weltering ve bıkkın balina,
the half-foundered ship weltering there with its three dismantled masts alone visible;
Merak ediyorum da; söylediğiniz gibi, metal direkler yada tuzlar gibi ağır yüklerle yüklemiş olduğunuz arabayı, söyleyebilir misiniz kaç at taşıyabilir?
I wonder, if it were filled with a heavy load… say you loaded up the wagon with salt or metal poles… can you tell me how many horses it would take?
koridorlar, direkler, yükselen çıkıntı
doorways and recesses, poles, ascending curbs
sulama, direkler, kablolar, filtreler,
irrigation, posts, cables, filters,
Results: 65, Time: 0.0375

Top dictionary queries

Turkish - English