Examples of using Diriltilecekleri güne in Turkish and their translations into English
{-}
-
Ecclesiastic
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
o söyler onu. Ötelerinde, dirilecekleri güne kadar bir berzah vardır.
Doğduğum gün, öleceğim gün ve dirileceğim gün Allah bana selam ve emniyet vermiştir.
Diriliş günü, ALLAH aranızda hüküm verecektir. ALLAH inkarcılara, inananlar üzerine egemen olma fırsatını vermeyecek.
Diriliş günü, ALLAH aranızda hüküm verecektir. ALLAH inkarcılara, inananlar üzerine egemen olma fırsatını vermeyecek.
Herkes ölümü tadacaktır. Diriliş günü ödülleriniz size eksiksiz olarak verilir.
Herkes ölümü tadacaktır. Diriliş günü ödülleriniz size eksiksiz olarak verilir.
Diriliş günü, ALLAH aranızda hüküm verecektir. ALLAH inkarcılara, inananlar üzerine egemen olma fırsatını vermeyecek.
Diriliş günü, ALLAH aranızda hüküm verecektir. ALLAH inkarcılara, inananlar üzerine egemen olma fırsatını vermeyecek.
Herkes ölümü tadacaktır. Diriliş günü ödülleriniz size eksiksiz olarak verilir.
kişileri dünya hayatında savunuyorsunuz. Peki, diriliş gününde ALLAHa karşı kim onları savunacak?
Kendilerine kitap verilenlerden her biri ölümünden önce ona inanmak zorunda idi. Diriliş Günü ise o onlara karşı tanık olacaktır.
kişileri dünya hayatında savunuyorsunuz. Peki, diriliş gününde ALLAHa karşı kim onları savunacak?
ayrılığa düştükleri konuda diriliş günü aralarında hüküm verecektir.
kendi boynuna( kişisel seçimine) bağlamışızdır. Diriliş gününde, kendisi için bir kayıt çıkarıp yayımlarız.
Kendilerine kitap verilenlerden her biri ölümünden önce ona inanmak zorunda idi. Diriliş Günü ise o onlara karşı tanık olacaktır.
İnananlar,'' Gerçek kaybedenler, Diriliş Gününde kendilerini ve ailelerini kaybedenlerdir.
Tekrar diriltilecekleri güne kadar onun karnında kalırdı.
İnsanların diriltilecekleri güne kadar onun karnında kalacaktı.
İnsanların diriltilecekleri güne kadar onun karnında kalacaktı.
İnsanların diriltilecekleri güne kadar onun karnında kalacaktı.