DIYEBILECEĞIM in English translation

to call
aramak
çağırmak
demek
demeyi
ara
ararım
çağrısında
haber
telefon
adlandırmak
say
söylemek
demek
söyler
deyin
dersem
mesela
tell
söyleyin
haber
söyleyebilir mi
söyle
anlat
bahset
söylersin
anlatın
anlatabilir
diyeceğim

Examples of using Diyebileceğim in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Böylece yıllardır tanıdığım beni rahatsız eden bütün erkeklere güle güle diyebileceğim.
And I can say goodbye to some very unpleasant men I have known over the years.
Geçmiş deneyimlerimize gözatarsak diyebileceğim.
Past experience says that we can.
Sanırım gerçekten ev diyebileceğim tek yere gitmeliyim.
I guess I will have to go to the only place I can truly call home.
Benim diyebileceğim bir şey yok.
There's nothing I can say about it.
Diyebileceğim tek şey gayet mantıklı bir soru, Kay.
It's a valid question is all's I'm saying,'Kay.
En iyisi diyebileceğim seçenek olan.
The option I would call the best.
Tek diyebileceğim, ben erkeğime güveniyorum.
All I'm saying is, girl, I trust my man.
Seks kaseti için diyebileceğim bilgim olmaksızın çekildiği
All I will say about that tape is it was made
Diyebileceğim başka birşey yok.
I don't know what else to say.
Diyebileceğim tek şeyi söyledim. Hayır dedim..
I said the only thing I could say..
Diyebileceğim tek şey gayet mantıklı bir soru, Kay.
It's a valid question, is all's I'm saying, K.
Tek diyebileceğim, keşke oraya ayağımı basmamış olsaydım.
I can only say I wish I hadn't been.
Tam olarak kısa diyebileceğim bir yürüyüş değildi.
It's not exactly what I would call a short walk.
Ortadan dışarıya diyebileceğim bir şey.
Something that I would call,"middle-out.
Arkadaşım diyebileceğim tek kişi sensin.
You're the only one I call a friend to me.
Kralım diyebileceğim tek kişi!
There is one… I could call king!
Benim diyebileceğim bir yer.
A place I can call my own.
Ortadan dışarıya diyebileceğim bir şey.
Something that I would call, middle out.
Neredeyse sevgilim diyebileceğim sevimli biri var.
A cute boy, who I can almost call my boyfriend.
Bu güç bela sıcak karşılama diyebileceğim bir şey.
Well, that's hardly what I would call a warm welcome.
Results: 96, Time: 0.0492

Top dictionary queries

Turkish - English