DIYECEKLERDIR in English translation

will say
söyler
söyleyecek
söyleyeceğim
şöyle
derler
söylüyorum
buyurdu
şöyle demiş olur
would say
söyler
söyleyebilirim
söyleyeceği
derim
derdi
söylediği
deyişiyle
they shall say
derler
söyledi
deyince onlar
onlar şöyle
so
yani
peki
öyle
yüzden
kadar
böylece
demek
o yüzden
ki
de
they will reply
derler
şöyle diyeceklerdir bizden hiçbir tanık olmadığını sana arz ederiz
cevap
onlar da allah bunları kafirlere haram kılmıştır , derler
they will tell
söyleyecekler
söylerler
anlatırlar
derler
anlatsınlar
söylemezler

Examples of using Diyeceklerdir in Turkish and their translations into English

{-}
  • Ecclesiastic category close
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Melekleri görecekleri gün, işte o gün, günahkarlara hiçbir sevinç haberi yoktur. Ve yasak yasak, diyeceklerdir.
On the day when they shall see the angels, there shall be no joy on that day for the guilty, and they shall say: It is a forbidden thing totally prohibited.
Ve andolsun ki onlara, kim yarattı gökleri ve yeryüzünü diye sorsan elbette onları diyeceklerdir, üstün olan
And if you asked them,“Who created the heavens and the earth?” They would say,“The Mighty,
Savaştan Geride bırakılanlar, siz ganimetleri almaya gittiğiniz zaman diyeceklerdir ki:'' Bizi bırakın da sizi izleyelim.
Those who lagged behind will say when you depart to collect the gains,“Let us follow you.”.
Hay, aksi. Ayağım kaymış diyeceklerdir. Ama işte, sen yine de ölmüş olursun.
He would say,'Oops, my foot slipped,' but you would be just as dead.
Kendilerini kim yarattı diye onlara sorsan, yemin olsun,'' Allah!'' diyeceklerdir.
And if you asked them,“Who created them?”, they would say,“God.”.
O zaman iman edenler:'' Bunlar mıdır sizinle beraber olduklarına bütün güçleriyle yemin edenler?'' diyeceklerdir.
And the believers say,“Are these the ones who swore by Allah most vehemently in their oaths, that they are with you?”.
Onlar, onun gösterdiği doğru yola eremediklerinden:'' Bu eski bir yalandır,'' diyeceklerdir.
And since they were not guided by it, they will say,“This is an ancient lie.”.
Onlar, onun gösterdiği doğru yola eremediklerinden:'' Bu eski bir yalandır,'' diyeceklerdir.
And seeing that they guide not themselves thereby, they will say,"this is an(old,) falsehood!
Onlar, onun gösterdiği doğru yola eremediklerinden:'' Bu eski bir yalandır,'' diyeceklerdir.
And when they have not let themselves be guided thereby, they say: this is an ancient falsehood.
Yemin olsun ki, Rabbinin azabından az bir şey onlara dokunursa, muhakkak'' Vay bizlere, biz gerçekten zalimlerdik'' diyeceklerdir.
And when a breath of your Lord's punishment touches them, they say,“Woe to us, we were truly wicked.”.
Bununla muvaffak olamayınca da:'' Bu eski bir yalandır.'' diyeceklerdir.
And since they were not guided by it, they will say,“This is an ancient lie.”.
Savaştan Geride bırakılanlar, siz ganimetleri almaya gittiğiniz zaman diyeceklerdir ki:'' Bizi bırakın da sizi izleyelim.
Those who lagged behind will presently, When ye march forth to take spoils, leave us, we shall follow say you.
Onlar, onun gösterdiği doğru yola eremediklerinden:'' Bu eski bir yalandır,'' diyeceklerdir.
And since they refuse to be guided by it, they say,"This is an ancient fabrication.
O zaman iman edenler:'' Bunlar mıdır sizinle beraber olduklarına bütün güçleriyle yemin edenler?'' diyeceklerdir.
Then the believers will say:"Are these the people who had sworn by God on solemn oath and said:"We are surely with you?
Onlara, kendilerini kimin yarattığını sorsan,'' ALLAH'' diyeceklerdir.
And if you asked them,“Who created them?”, they would say,“God.”.
Onlar, onun gösterdiği doğru yola eremediklerinden:'' Bu eski bir yalandır,'' diyeceklerdir.
And since they are not guided by it, certainly they will say,'This is an old calumny!
Savaştan geri kalmış olanlar, siz ganimetleri almaya giderken:'' Bırakın, biz de sizinle gelelim'' diyeceklerdir.
When you[believers] set off to gather the spoils, those that stayed behind will say,"Let us come with you.
Şimdi sanırım eğer fotoğrafı göstersen'' Ah, harika…'' diyeceklerdir.
Now, I suppose if you showed a photograph, they would say,"Oh. Great.
arkanıza düşelim, diyeceklerdir.
we shall follow say you.
ve'' Neden senin beceriksizliğini finanse ediyorum?'' diyeceklerdir.
and"Why on earth should I pay to subsidize your imcompetence?
Results: 230, Time: 0.0705

Diyeceklerdir in different Languages

Top dictionary queries

Turkish - English