Examples of using Doğurmaya in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Bebeği doğurmaya karar verdim.
Bebeği evde doğurmaya zorladı ve erkek arkadaşını öldürdü.
Bebeği doğurmaya karar vermene sevindim demek.
Bebeği doğurmaya karar vermene sevindim demek.
Çocuk doğurmaya böyle mi diyorsun sen?
Bebeği evde doğurmaya zorladı ve erkek arkadaşını öldürdü.
Ben de çocuk doğurmaya olamaz.
Sertifikamı aldım ve doğurmaya hazırım.
Lerde, kadınlar hastanede doğurmaya başlamış.
Demek ki Ellen hiç planlamadığı bir bebeği doğurmaya karar vermiş.
İlaçlar etkisini gösterinceye kadar doğurmaya başlayabilir.
Biliyor musun, bir erkek çocuk doğurmaya karar verdim.
Dişiler gelecek nesilleri taşıyor ve buraya doğurmaya geliyorlar.
Biliyor musun, bir erkek çocuk doğurmaya karar verdim.
Yakında o çocuk bacaklarını açıp doğurmaya başlayacak.
Bu yüzden bebeği doğurmaya karar verdim.
Yeni bir dünya doğurmaya!
An2} Jane doğurmaya karar verdi.
Eğer bebeği doğurmaya karar verirsen, yanında olurum.
Çünkü bu bebeği doğurmaya karar verdin. Bunun kötü bir şey olduğunu sanmam.