Examples of using Dokunmadan in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Banyo aynasına dokunmadan, ayna üzerindeki buğuyu silmek gibi.
Hiçbir şeye dokunmadan 911i aramış.
Ona dokunmadan, enerjiniz ata geçer.
Ona dokunmadan önce kendimi arındırmam gerek.
Bu, sana, içkime dokunmadan önce, iki kere düşünmeyi öğretir.
Dokunmadan… yapabileceğimizi düşünmemiştim. Asla.
Bana dokunmadan önce seni uyarmalıyım. Bekle.
Dokunmadan… Bizi öldürmeyecekler. yapabileceğimizi düşünmemiştim. Asla.
Ona dokunmadan onu hareket ettiremem.
Dokunmadan önce ellerini yıka diye.
Banyo aynasına dokunmadan,… ayna üzerindeki buğuyu silmek gibi.- Peki.
Sana dokunmadan duramıyorum.
Daha aynaya dokunmadan kendini ifşa ettin.
Bana dokunmadan önce beni uyarmalısın.
Ben dokunmadan nasıl hareket edebiliyor?
Onu dokunmadan yapması epey zor olur.
Bu kadar dokunmadan sonra bir şey içmek istersin herhâlde.
Dokunmadan, dokunuyorsunuz Majesteleri.
Evet, o şeye dokunmadan önce eldivenlerini giymek istersin.
Evet, o şeye dokunmadan önce eldivenlerini giymek istersin.