EĞER DINLIYORSAN in English translation

Examples of using Eğer dinliyorsan in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Çok sık dua etmediğimi biliyorum, fakat eğer dinliyorsan… Madonnanın'' Like a Prayer'' klibindeki Siyah İsa gibi, bana bir işaret ver.
I know I don't often pray, but if you're listening, Black Jesus from the Madonna Like a Prayer" video, give me a sign.
Eğer dinliyorsan Jedi… ve de büyük bir hata. Cesurca bir hamle yaptın.
And a grave mistake. If you are listening, Jedi, you have made a bold move.
Rusya, eğer dinliyorsan, umarım yapabilirsin eksik olan 30.
To find the 30,000 emails that are missing.? Russia, if you're listening, I hope you're able.
Ve de büyük bir hata. Cesurca bir hamle yaptın… Eğer dinliyorsan Jedi.
If you are listening, Jedi, you have made a bold move and a grave mistake.
Zihnim allak bullak olmuştu ve henüz büyümemiştim ve eğer dinliyorsan, Tanrım.
I have had my mind spun around in space And yet I have watched it growin' And if you're listenin', God.
Güzel. o zaman ne olur biliyor musun? Eğer dinliyorsan, yani, gerçekten dinliyorsan..
Cause if you listen, I mean, really really listen, then you know what happens? Good.
Marslılar eğer dinliyorsanız.
Martians, if you're listening.
Eğer dinliyorsanız çocuklar, özgür dünyaya hoşgeldiniz,
If you're listening, guys, welcome to the Free World
Eğer dinlersen, annemizi duyabilirsin.
If you listen, you will hear Mom.
Eğer dinliyorsanız.
If you're listening.
Evet, eğer dinliyorsa bunu benim için iki kat yapsın.
Yes, if you're listening, that goes double for me.
Foggy… Şaka yaptım Ulusal Güvenlik, eğer dinliyorsanız.
Kidding, NSA, if you're listening.
Eğer dinleseydin, bu Nintendolar herşeyin içinden geçiyormuş.
If you would been listening, you would know that Nintendos pass through everything.
Eğer dinliyorsa.
If she listens.
Eğer dinleseydim bile, seninle paylaşamazdım, biliyorsun.
Even if you listened, you paylaşamazdım, you know.
Ve eğer dinlemezseniz, parayı onlar alacak.
And if you don't listen, they're gonna get the money.
Eğer dinleseydin her şeye sahip olabilirdin.
If you would listened, you could have had everything.
Eğer dinlemezseniz Kek Max, size süsleme dersi veremez.
If you aren't listening, Cupcake Max can't teach you how to decorate.
Eğer dinleseydiniz değeriniz bu adam gibi milyon dolar ederdi.
If you would listened you would be worth a million dollars.
Eğer dinlemeyeceksen… Göz çevresinde peteşi var, boğazı ezilmiş.
If you're not gonna listen… Petechiae around eye, the crushed larynx.
Results: 125, Time: 0.0303

Word-for-word translation

Top dictionary queries

Turkish - English