Examples of using Eğiliminde in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Bence avukat meseleyi biraz basite indirgeme eğiliminde.
Bu çok zor olmamalı. Hedefimiz, ciddi işlere burnunu sokma eğiliminde.
Fakat şunu söylemeliyim ki sevme eğiliminde olduğum eski teknolojiler de var.
Bencil olma eğiliminde olduklarından yaratıcı tipler için az vaktim oluyor.
Gerginleştiğimde abuk sabuk konuşma eğiliminde olduğumu söylemiş miydim?
Senden daha basit bir polis memuru, kadın kaçarken başka tarafa bakma eğiliminde olabilirdi.
Emma en çok bayan sesine yanıt verme eğiliminde.
Sinirlendiricilerimi de satın alma eğiliminde olmam gerek.
Amerika ve Avrupa politikaları ile… çok endişelenme eğiliminde değilim.
Amerikan saflığının bir parçası, başkalarının sırlarına inanma eğiliminde olmalarıdır.
Kendi yeteneğini küçümseme eğiliminde.
Eğer adamlarımız senin işleri astığını görürlerse aynısını yapma eğiliminde olurlar.
Bunu anladığını sanmıyorum ama çevresindeki herkesi baskılama eğiliminde.
Kurt adamların iyi yanı, sürü hâlinde hareket etme eğiliminde olmaları.
Ne zaman üzgün olduğumda, kızırım eğiliminde.
Sizin kusurunuz da herkesten nefret etme eğiliminde olmak.
Çünkü balıklar kıyıya yaklaşma eğiliminde değildir.
Neden? Çünkü balıklar kıyıya yaklaşma eğiliminde değildir?
Rastgele yerlere el yapımı patlayıcılar koyma eğiliminde.
Bunu anladığını sanmıyorum ama çevresindeki herkesi baskılama eğiliminde.