Examples of using Elbiselerini in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Böylece o elbiselerini çıkararak striptiz yapmaya başlıyor.
Hapishanede portakal rengi elbiselerini giydi çoktan.
Tamam çiçek işini hallettim ve nedimelerin elbiselerini aldım.
Uşaklar yolculuk elbiselerini getirirler.
Kimin elbiselerini giyiyorsun?
Onu severdim. Bazı elbiselerini de sakladım.
Süslü elbiselerini çıkar da nasıl yaptığını bir görelim.
O Parlamento Bakanı kamu fonları ile karısının elbiselerini almakla suçlandı.
Annemin elbiselerini giyebilirsin.
En güzel elbiselerini ve en güzel takılarını Giymişti.
Gerçekten, Ted, elbiselerini kendin giyebilirsin.
Elbiselerini çıkardıktan sonra sen de bize katılabilirsin.
Acele et ve elbiselerini değiştir. Banyo yapacak mısın?
Lütfen elbiselerini bu sefer soyunma odasına bırak.
Hâlâ elbiselerini saklıyorum.
Ve elbiselerini yak.
Ve elbiselerini yırtmak.
Sonra elbiselerini ve saçındaki o şeyleri aşmak zorundaydın.
Elbiselerini değiştirmesi gerekiyor olabilir.
Çorbayla beraber getiririm elbiselerini. Çorbadan tiksinirim.