Examples of using Elbiselerini giy in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Elbiselerini giy, bağazım kurudu.
Wear clothes, my throat has gone dry.Elbiselerini giy. Hemen!
Put your clothes on right now!En güzel elbiselerini giy ve eline de çiçek al. Çiçekler karanfil olsun.
O dansöz elbiselerini giy ve dans et.
Elbiselerini giy ve eve git.
You put your clothes on and go home.Elbiselerini giy. Yakala!
Elbiselerini giy. Hadi hareketlen.
Just move it. Put your clothes on.Elbiselerini giy.
Wear the dress.Banyodan çık, elbiselerini giy, yangın merdivenlerinden sokağa in her zamanki gibi.
Panting Out of the bath, into your clothes, Hm, the usual.Haydi giyin, elbiselerini giy.
Get dressed, put your clothes on.Git üstüne hizmetçinin elbiselerini giy!
Go put the maid's clothes on!Git üstüne hizmetçinin elbiselerini giy!
Get the maid's clothes on!Yakala. Elbiselerini giy.
Get dressed!Hemen içeri gir ve elbiselerini giy!
Come back here and put your clothes on this instant!Hemen içeri gir ve elbiselerini giy!
Get back in here and put your clothes on this instant!Tamam, Magic Mike, elbiselerini giy.
All right, Magic Mike, put the clothes back on.Banyodan çık, elbiselerini giy, yangın merdivenlerinden sokağa in… her zamanki gibi.
Out of the bath, into your clothes, out of the window, onto the fire escape, down to the street.Elbiseni giy.
Get dressed.Elbiseni giy. En son haberlerle Paris karşınızda.
Paris calling with the latest news. Get dressed.Pekâlâ, elbiseni giy. Arkanı dön.
Right, get dressed. Turn around.
