Examples of using Elle in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Yine de pazarlık yapmağa yeter, onun yanına boş elle gidemem.
Unutma, eğer ölürsem boş elle dönersin.
Kapak bile o kadar ağır ki ancak iki elle kaldırılıyor.
Bir izleyici, asla eve boş elle dönmedi.
Ve sonrasında boş elle eve dönüyorsun.
Yakında geri dönüyorum ama boş elle gitmeyeceğim.
Tek elle.
Elle'' dergisinin editörü müydünüz?
Evet, Elle dergisinin editörüydüm.
Ben Elle dergisi abonesiyim.
Elle açılan takvim dosyaları için otomatik kaydetmeyi etkinleştir.
Elle birlikte çalışıyor.
Tıpkı baban gibi Elle bir anlaşma yapmıştı.
Ama o kişi Elle, Annabelle değil.
Artık Elle savaşmaya hazırız.
Elle savaşırken öldü, değil mi?
Eğer tam kontrolü ele geçirirse elle girilen her şeyi hükümsüz kılabilir.
Onu elle çekmek zorundayız!
Prosedürel içerik üretimi veriyi elle oluşturmanın aksine algoritmik olarak oluşturma yöntemidir.
Belki elle çalışabilen bir çamaşır makinesi gibi bir şey uydurabiliriz.