Examples of using En üst rafta in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
En üst rafta. Vidayı Çevirinin arkasında.
Kartlar en üst rafta.
En üst rafta biraz olacak.
Merdivenlerden indiğinde solundaki en üst rafta.
Ataları etkileyecek ve en üst rafta.
Kasanın anahtarları orada asılı! En üst rafta!
Vidayı Çevirinin arkasında. En üst rafta.
Vidayı Çevirinin arkasında. En üst rafta.
Viski şişesi, dolabın sol tarafında, en üst rafta, ramenin arkasında.
Biliyorsun, işin hilesi, kurabiyeler en üst rafta olur, ve onları bir kerede almalısın.
Tom en üst rafa ulaşmaya çalıştı, ancak yapamadı.
Hardalların en üst rafına yetişemiyorum da.
Şu en üst raftan bana bir kase verebilir misin?
Ben en üst rafa ulaşabilirim.
Boyu en üst rafa erişmeye yetmiyordu.
En üst rafa ulaşabilmek için sandalyeye çıktı.
O en üst rafa erişemez.
En üst raf… biyolojik işlevlerin sona ermesidir.
En üst raf, bölüm 6-110.
En üst raf, sağda.