Examples of using En iyi şey in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Onun hakkında duyman gereken en iyi şey onun öldüğüdür.
Bu gezegende yiyebileceğin yegane en iyi şey, istisnasız.
Bu ülkedeki en iyi şey özgürlüktür.
Bu ülkedeki en iyi şey özgürlüktür. Hayır.
En iyi şey nedir bilir misin.
Hayır. Bu ülkedeki en iyi şey özgürlüktür.
Midye rulosu. Bu gezegende yiyebileceğin yegane en iyi şey, istisnasız.
En iyi şey, herkes, en iyi şey.
Her zaman Rayburn olarak doğmanın başıma gelen en iyi şey olduğunu düşünürdüm.
Dünyadaki en iyi şey.
Eminim ki yapabileceğin en iyi şey bu değil.
O gruptaki en iyi şey bendim.
Hafızanın silinmesinin başına gelen en iyi şey olduğunu söyleyebilirim.
Ve siz başıma olan en iyi şey olduğunu biliyorum, biliyorum.
En iyi şey.
Broadwaydeki en iyi şey.
Bugüne kadar başına gelen en iyi şey olduğunu söyledi.
Bu başıma gelen en iyi şey olabilirdi.
Umduğumuz en iyi şey değil.
Bunun, ikimiz için de en iyi şey olacağı konusunda anlaştığımızı sanıyordum.