Examples of using En mutlu in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
En mutlu çocuğumu geri verin ve onun miskinliğini.
I took my happiest kid and made him miserable.Bugüne kadarki en mutlu cahilim.
Most happily ignorant up to now.Ve ben en mutlu insanım!
And I am happiest man!Bugün en mutlu insan benim.
Today I'm the happiest of men.En mutlu cadılar bayramım.
This is one happy Halloween.En mutlu sonlar, devam etmek üzere kurulanlardır.
The best happy endings, are En mutlu insandım.
I am the most happy man.En mutlu anılarım yemek masasının etrafında.
My happiest memories are around the table.Beni en mutlu eden şey pasta yapmak.
I'm happiest when I'm baking.Açıkçası, en mutlu benim.
Clearly, I'm the happiest.En mutlu anlarımızda hepimizin canı pasta istemiştir.
We have all craved for cake in our happiest moments.En mutlu zamanlarımızdan biri değildi.
Wasn't our happiest time.Hatırladığım o hafta sonuydu. En mutlu anılarımdan, en iyi.
That weekend. Among my happiest recollections, I remember.Bu benim en mutlu Noelimde Sizden Gelecekteki dorinkort earlü.
This is a most joyous Christmas I have ever known.En mutlu günüm.
This is the happiest I have ever been.Hayatımın en mutlu altı ayını geçirdim Jon.
These have been the happiest six months of my life, Jon.En mutlu sonsuza dek bulundum.
Happiest I have been in forever.En mutlu anım olduğunu söylemedim.
I didn't say it was my happiest moment.En mutlu anın o uyurkendi?
Your happiest moment?O minyatür vagonlar en mutlu anılarımdan bazılarını oluşturuyor.
With some of my happiest memories. Those miniature tracks provided me.
