Examples of using Engellemiş in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Beni engellemiş!
Engellemiş seni.
Kachimov bana sizin engellemiş olabileceğiniz bir mesajı bulmamı emretti.
Bir şey kesinlikle bu bölgenin yanmasını engellemiş.
NSA Parisden Kremline giden bir gönderiyi engellemiş.
Kimseyi öldürmeden önce, şoför onu engellemiş.
Bir sürü korkunç cinayeti engellemiş olabilirdin.
Ne tür bir zihniyet savaş ihtimalini engellemiş olurdu?
Bir şey onların çıkmasını engellemiş.
Saunders şifreyi kırmamızı engellemiş.
Birileri engellemiş.
Windmarkın aklını okumasını engellemiş.
Ancak avukatı son anda engellemiş.
Bir tanesini astsubayın çelik yeleği engellemiş.
Seni engellemiş.
Havuç Bill onun direkt mesajlarını engellemiş.
Sadece beynimden parçalar almamış. yeniden oluşmalarını da engellemiş.
Sadece T3teki sıkışma çatlağı bile yıllar öncesinden hareket etmeni engellemiş olmalıydı.
Widmark güvenliği düzgün bir giriş kartı olmayan birinin konferansa girmesini engellemiş.
Bizi engellemiş.