Examples of using Enişte in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Enişte, ben gidiyorum.
Tabii. Sana bir sürprizim var enişte.
Enişte sana bir ders vereceğim. Evine git.
Gördüğüm en cömert enişte ve en kötü ev sahibi.
Enişte, sen bir harikasın
Teşekkür ederim, enişte Cha.
Merhaba kardeşim Merhaba enişte.
Tehlikeli mi? Lütfen otur enişte.
Enişte Amerika da!
Sen enişte olmalısın.
Enişte olacağım.
Ama cinayet sırasında enişte iş gezisindeydi. Değil mi?
Hayır enişte. Biliyorum, hayat çok acı.
Biz bir aileyiz. Enişte, ne yapıyorsunuz burada?
Merhaba, enişte.- Fatih, oğlum?
Yeniden enişte oluyorsun. -Ne için?
Yeniden enişte oluyorsun.
Yeniden enişte oluyorsun. -Ne için?
Burada, Walter enişte ve Bitsy teyzeyle mi kalacağız?
Enişte Arçelikte çalışıyordu o zamanlar.