Examples of using Evdeki in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Evdeki en sevdiğin şeylerden biri!
Evdeki sinema sistemini söküp götürdüğün için teşekkür ederim.
Evdeki ışıkların yanışını görmek istedim sadece.
Tonynin amcasında olanlardan sonra evdeki silahları hemen yok ettim.
Yaşadığım evdeki aileye bir ders vermek için kaçtım.
Evdeki teminât konusunda.
Evdeki canavar baba değilmiş.
Evdeki durumumuzu mu?
Evdeki adam var ya?
Yolalrdım ama evdeki işleri yapman için sana ihtiyacım var.
Mutfağı dağıtmakla ya da evdeki bir şeyleri yok etmekle.
Ve evdeki tüm yeni düzenlemelerin tatmin edici dayanakları var mı?
Evdeki üssüme yakın olmak istiyorum, aşağılardan bir haber gelebilir.
Evdeki tek Hıristiyan sensin.
Evdeki çocuk bu.
Baba o evdeki resim aynı bana benziyordu.
Evdeki masanın üstünde bir video bulmuşlar.
Bir kısmı evdeki köpeğimi kurtardı.
Evdeki herkesin rahatlamaya ve meyve falan yemeye ihtiyacı var.
Evdeki o adam beni hiç ilgilendirmiyor.