Examples of using Fincan in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
gözbebekleriniz fincan gibi büyümüş.
Fincan boştu.
Başlamadan birer fincan çay getireyim.
Fincan şovunuzu yapmak istiyor.
Şimdi Amerikalı dinleyiciler fincan istifleme ile ilgili.
Kurtuluş fincan al, Rab ismi aramak.
Az önce kırdığın fincan Tomun bana verdiği fincandı. .
Bir fincan getirsene.
Fincan yalan söylemez.
Bir bebek yarım fincan kum yese de bir şey olmazmış diye duydum.
İlk fincan her zaman en iyisi oluyor.
Şimdi Amerikalı dinleyiciler fincan istifleme ile ilgili herşeyi bilecek.
Günde kaç fincan içiyorsun?
Birer fincan çay alırız, sonra beraber.
Fincan artık bir fincan değil;
Fincan doludur.
İki tane fincan alabilir miyim?
Bay Donaghyye fincan bulurken beş dakika ara verelim millet.
Anahtarlık var, fincan var ama kasket yok.
Evet, ben biraz fincan kek sipariş etmeyi düşünüyordum.