Examples of using Ful in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Ful için 3 kart mı çektin?
Bende'' ful'' var.
Bende ful var.
O kamyonlara ful lidokain ve kahve kutusu yüklüyor.
Ful adrenalin salgılayarak 30 dakika kadar koşmuş.
Ful krom olduğu için çok şükür.
Sanırım ful floşu yener.
Ful beden saklama kaça mal oluyor, biliyor musunuz?
Yoksa ful kazanır.
Ful makyajlı bir adammış diye duydum.
Ful. İki kız, üç vale.
Elimde ful vardı.
Bu teorik saldırının ful preimage için hesaplama karmaşıklığı 2123.4 dür.
Hayır. Ful, papaz?
Ful, papaz mı?
Ful tıkaç.
Ful konsorsiyumla kazanmıştım.
Ful program. Benim şimdi ise Nazi olduğumu düşünmeyin.
Ful program. Benim şimdi ise Nazi olduğumu düşünmeyin.
Ful program. Benim şimdi ise Nazi olduğumu düşünmeyin.