Examples of using Görevlinin in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
dahil düzinelerce siyasi görevlinin hayatını kurtardı.
Her görevlinin bir anahtarı vardır.
Ağır iş makinesi kullanan operatörler ve diğer çalışanlar, 100den fazla silahlı görevlinin dikkatli bakışları altında çalıştı.
Her görevlinin bir anahtarı vardır, o gelir de ben olmazsam, herhangi biri ona verebilir.- Sağ ol.
Benzincideki görevlinin dikkatini dağıtmak için kullandığın kız. Bu arada sen yeraltı deposundan benzin çalıyordun.
Denizanasının zehri miydi, yoksa görevlinin idrarı mıydı bilmiyorum ama bir şey sayesinde anladım ki, onu elimde tutamam.
Gerçek hayır kurumlarına bağış olarak her görevlinin bürosuna gönderilecek. SSteki adamlarımız: liste, masamın alt çekmecesinde; bunlar.
Görevlinin omuzlarında taşıdığı… Mukaddes Pederi taşıyan Adjustortoria koltuğu… Papanın mukaddesatını tüm dünya… ile paylaşacağı âna balkona götürülür.
Köşede bir polise rastladık, son yarım saattir binadan ayrılan kimseyi görmemiş. görevlinin eşi hariç, hepimiz hükümet binasına gittik.
ben az önce görevlinin parmaklarını ısırıp kopardım!
Otelin salonunda biraz vakit öldürdükten sonra oradan ayrıldık ve lobideki görevlinin bahsettiği bara gittik;
morgdan aldığınız görevlinin cesedine ne yaptığınızı anlatın.
denizci veye asker… üst görevliye hakaret edecek davranışta bulunursa… bu gibi üst görevlinin makamında infaz edilmek üzere… suçun niteliğine göre cezalandırılacaktır.
Olamaz. Görevden alındın, Harvet Bullock.
Olamaz. Görevden alındın, Harvey Bullock.
Sadece bir hafta görev yaptın. Ya basın?
Gabriela Dawson.- Göreve uygun mu Wallace?
Bu benim görev tanımım Bay Byrnes?
Sormana sevindim. Hepiniz görevden alındınız.
İçsavaş bittiğinde sana bir görev vermem için gelmiştin.