Examples of using Gözetleme in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Gözetleme? Hayır, hayır?
Gözetleme kulesi iki mil uzakta.
Hazırlıksız ziyaretler, bu gizlilik, gözetleme.
Ajan Brody gözetleme etrafında onu böyle San Francisco çevresinde çalışan olamaz.
Gözetleme altındaki dört araç yanımızdan geçti.
Tamam. Gözetleme raporu, geminin baş sağ yönünde bir can kurtaran salı var.
Klasik gözetleme senaryosu. Tamam?
Gözetleme kulesinin erişimini hafızasını kaybetmiş bir kıza veremeyiz.
Gözetleme canavarı! Bu kasaba kesinlikle bu adamı yakalayacak.
Bu PDGS Otoyol Performans Değerlendirme Gözetleme Sistemi.
Teknoloji.- Gizli gözetleme.
Gizlice gözetleme videosu 25 Eylül 2007de Clarksonın resmî internet sitesinde yayınlandı.
Şuradaki gözetleme camını görüyor musun?
Güzel gözetleme yeri! Kımıldama!
Burada gözetleme gerek. Gözetleme, çocuklar.
Şimdi bazı gözetleme şansımız var. Yakında görüşürüz.
yeni gözetleme Elder.
Burası Dünya Gözetleme İstasyonu.
Gözetleme, manzara nasıl?
Tamam, gözetleme sakın. Doğru.