Examples of using Gülücükler in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Bu gülücükler kralının, bu Bolingbrokeun önünde ilk kez orada diz çökmüştüm?
Sadece gülücükler için polka çalacağım.
Gülücükler denizi bu. İçinde boğulmaktan zevk alacağımız.
Gülücükler dağıtmanın sebebi bu mu?
Yüzünde gülücükler varken beni vurdu.
Onun yüzünden bir zavallı gibi yaşıyorsun ve gülücükler saçıyorsun!
O tüm gülücükler falan?
Oyuncaklar, oyunlar ve gülücükler!
İçinde boğulmaktan zevk alacağımız gülücükler denizi bu.
Bu kez gülücükler saçıyordu.
Bütün o gülücükler, doğum günü mumları
Komşu kızı yoklayıp gülücükler dağıtıyordun, ta ki farklı olduğumu görene dek.
ufak tatlı gülücükler sunman… sürtünüşlerin, ara sıra dokunuşların… bu geceyi öyle kapatacaksın gibi gelmişti bana.
Bütün o gülücükler, doğum günü mumları… ve ödevler sadece korkudan saklanmak içindi.
ufak tatlı gülücükler sunman… sürtünüşlerin, ara sıra dokunuşların… bu geceyi öyle kapatacaksın gibi gelmişti bana.
Gördüğünüz gibi yüzlerinde gülücükler açıyor, kim onlara bir şey diyebilir ki?
Şu Ashby herifi üzerindeki gayretin… onunla oynaşman, ufak tatlı gülücükler sunman… sürtünüşlerin, ara sıra dokunuşların… bu
kendisine gülüyor ve kızlara gülücükler yolluyor.
ufak tatlı gülücükler sunman… sürtünüşlerin, ara sıra dokunuşların… bu geceyi öyle kapatacaksın gibi gelmişti bana.
Kucaklayan ellerin müziğinde… Her yerde gülücükler çiçek açsın!