GÜNAHLARIMIZ in English translation

sins
günah
suç
sinners
günahkâr
suçlu
bir günahkarım
zalimlerden
mücrim
sin
günah
suç

Examples of using Günahlarımız in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Tanrının kendi oğlunu, dünyaya günahlarımız için göndermesinden daha mı salakça?
IS IT ANY MORE RETARDED THAN THE IDEA OF GOD SENDING HIS SON TO DIE FOR OUR SINS?
Evlatları ise şöyle dediler:“ Ey bizim şefkatli babamız! Bizim günahlarımız için Allahtan mağfiret dile.
They said: O our father! ask forgiveness of our faults for us, surely we were sinners.
Ne yaptığımızı bilmediğimiz günahlarımız için. Ve gördüklerimiz her zaman gerçek olmayabilir.
for our daily trespasses… for we know not what we do, and what we see… may not be the truth.
İsyanlarımızla günahlarımız bizi çökertiyor,
Our transgressions and our sins are on us, and we pine away in them;
Tüm günahlarımı sana itiraf ediyorum ve bana ait olan her şeyi sana veriyorum.
And give you everything of mine. I confess to you all my sins.
Benim günahlarımdan bağışlanmamı sağlayıp cehenneme gitmemi engelleyebilir misin?
Can you absolve me of my sins so I don't go to hell?
Günahlarım yüzünden, donmuş Baltık boyunca, beni güvenlik şefi yaptılar.
Chief of security over the frozen Baltic. For my sins they have made me.
Günahlarımdan arınmak için tapınağa gidiyorum.
I'm going to the temple to wash away my sins.
Bunun için ve tüm günahlarım için pişmanım. Biliyorum.
I know. I am sorry for this and all of my sins.
Wrong Yanlış yaptım ve günahlarım için acı çekmek istiyorum.
I wanna suffer for my sins♪ To deny it♪.
Wrong Yanlış yaptım ve günahlarım için acı çekmek istiyorum.
To deny it♪ I wanna suffer for my sins♪.
Büyük ve iğrenç günahlarım için Tanrı beni cezalandırıyor.
This is the Lord's punishment for my great and foul sins.
Oğlumun, bizim günahlarımızın bedelini ödemesine izin vermeyeceğim. Taizom benim.
I will not allow my son to pay for our sins. My Taizo.
Günahlarım hakkı için, yapacağını biliyordum. Yapacağını biliyordum.
For my sins, I knew you would. I knew you would be.
Sonunda hepimiz günahlarımızın bedelini öderiz diyelim.
We all pay for our sins, eventually. Let's just say.
Her zaman günahlarımın er ya da geç beni yakalayacağını biliyordum. Gabriela!
Gabriela! I have always known that my sins would eventually catch up to me!
Savaş öncesindeki günahlarımın telafisi için… bir özür yolculuğundayım.
For my sins before the war. I am on a journey of atonement.
Günahlarımın kefareti içindi diyecek yüzüm yok.
I dare not say it's to atone for my sins.
Ama şimdi günahlarımdan kurtulmak için bu büyük bir fırsat.
But now this is a great opportunity to get rid of my sins.
Günahlarımız için!
For our sins!
Results: 24707, Time: 0.0266

Top dictionary queries

Turkish - English