Examples of using Gayet doğal in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Aşık kemiği kişiden kişiye değişir. Bu oluşum gayet doğal.
Öfkeniz, intikam isteğiniz gayet doğal.
Yaşadığı trajediye bakarsak bu gayet doğal.
Yani gözlerinizin size oyun oynaması gayet doğal.
Gayet doğal.
Gayet doğal bir şarkı, hiçbir sorunu yok.
Bu gayet doğal.
Gayet doğal, güzel bir varlığım ben.
Gayet doğal bir şey bu!
Gayet doğal.
O gayet doğal.
Hayır, gayet doğal oluyor.
Gayet doğal, burada doğdum.
İnsanların yollarının ayrılması gayet doğal bir şey.
Ne? Öpüşmek gayet doğal. Hayır.
Ne? Öpüşmek gayet doğal. Hayır.
Ne? Öpüşmek gayet doğal. Hayır.
Ne? Öpüşmek gayet doğal. Hayır?
Gayet doğal.
Korkusuzluğunuz gayet doğal.