Examples of using Doğal in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Bu yüzden insanlar doğal yumurtaları kapımıza atıyorlar! Merhaba,!
Performans sanatlarının doğal versiyonu gibi.
Hektarlık doğal alan, Moskova nehrinin dik kıyalarına bakmaktadır.
Evet ama çipin doğal ortamdaki davranışının bir kopyası gerekli bana.
Burası, doğal koruma alanı ilan edilsin istiyorsunuz.
Doğal görünmeye çalışın.
Ben doğal sarışınım.
Doğal ortamda bir durumun sonucunu rakibimin belirlemesine asla izin vermem.
Azrail olmak doğal bir afet, bir kasırga, orman yangını gibi.
Bu bilgisayar görüntüleri… doğal yaşlanma sürecinin birer tahminini veriyor.
Çok sert doğal bir ipliktir. Kaktüs yaprağından yapılır.
Doğal, fiziksel bir hareket.
Doğal olarak Nazi Partisinin üyeleride.
Doğal ve mantıklı.
Doğal bir probiyotik.
Doğal ama sert olabilir.
Doğal, onlar insan.
Kasabada doğal fıstık ezmesi satan tek bir yer var.
Marsta yetişmiş tamamen doğal, organik patates.
Oysaki doğal ve zevk verici bir girişim olabilir.