Examples of using Gayet in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Gayet iyi gidiyorsunuz bayım
Senin için çok özel şeyleri gayet halkın içinde yaptım.
Aslında, Tim ile ben gayet iyiyiz.
Bilemiyorum. Şimdi içeri giren adam gayet aptal görünüyor.
Beyler, gayet iyisiniz.
Ziplayip duruyor ama ikimizde gayet iyiyiz.
İki çocuğumuz da gayet iyi durumda.
Pekâlâ, hadi. Gayet iyi gidiyoruz.
Diğer ikisi tek başlarına gayet iyiler.
Evet. İki çocuğumuz da gayet iyiler.
Devam et. Gayet iyi.
Devam et. Gayet iyi.
Gayet makul olacağız, merak etmeyin.
Gayet normal biriyim. Bu, benim için
Zırvalamayı kesmezsen, şimdi ben gayet tehlikeli olacağım senin için!
Böyle bir dünyayı bilmemem gayet normal bir kere!
Tam tersine, karnım aç ve gayet de tutkuluyum tıpkı bir Çingene gibi.
Lütfen. Lütfen. Yüzün gayet güzel derken neyi kastetmiştin?
Bütün olsan gayet iyi bir dövüş olabilirdi.
Gayet mantıklı düşünüyorum.