Examples of using Gemi in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
O hayattan bıktı ve gemi inşa etmek için batıya taşındı.
Bu gemi, intikam almasını sağladı.
Ben göremiyorum. Eski Usul Gemi Yapımı.
Western Fire derin denizlerdeki araştırmalarda kullanılan en modern gemi.
Eðer Kuzeye gidersek… kendi topraklarýmýza, gemi rotalarýna daha yakýn oluruz.
Gemi biletleri için teşekkürler.
Kuzeye gidersek kendi topraklarımıza ve gemi rotalarına daha yakın oluruz.
Gemi olduğu için ekstralar, gece içen insanların hoşuna gidebilir.
Biz de gemi için teklif veriyoruz.
Bana gemi yapmayı kabul edersen… sana kesinlikle kralmışsın gibi davranırım.
Gemi restoranı!
Ben ve Ray Charlestan aşağı gemi yarıştırıyorduk.
Gemi yolculuğu olsa Seulden yola çıkıp geri dönmem gerekir.
Bize suda Kuzeylilere saldıracak kapasitede daha çok gemi yapmamızı söylüyor.
Jun-se gemi restoranını açarsa orada müdür olabilirim!
Gemi hayatı. Açık büfeler.
Vietnamdaki saldırıdan önce nizamda ilerleyen 3 gemi tespit etmiştik.
Gemi hayatı. Açık büfeler.
Benim yaşımda olsaydı çoktan tımarhaneye tıkılmış… şeker çubuklarından gemi yapıyor olurdu.
Seksi ama elde edilebilir gemi müdürü.