GEN in English translation

gene
gen
geni
gen
general
nesil
geni
genel
genetic
genetik
gen
kalıtsal
genome
genom
gen
young
genç
küçük
genc
gencecik
genomic
genomik
gen
genetik
genes
gen
geni
younger
genç
küçük
genc
gencecik

Examples of using Gen in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Jüri genom diziliminin ve gen düzenlemenin etik yönünü hâlâ tartışıyor.
The jury is still out on the ethics of genome sequencing and genetic editing.
Bilim ve Teknoloji: Gen Merkezi Sofyada açıldı.
Science and Technology: Genome Centre inaugurated in Sofia.
Bu kişinin yüksek bilimsel yeteneğe ve son teknoloji gen dizicisine ihtiyacı var.
This person would need high scientific aptitude and access to cutting-edge genetic sequencers.
Bailey, bir haftadır seni gen laboratuarının dışında görmedim.
Bailey, I haven't seen you outside your genome lab for a week.
Ne yapıyorsun? Anladım… Mass Gen.
I got it… Mass Gen. What are you doing?
Sığır büyüme hormonu. BGH ile tüketicilerin gen mühendisliğini kabul edip etmeyeceğini sınıyorlar.
BGH, is a test of consumer acceptance of genetic engineering.
Analiz başlıyor. Gen haritası çıkarılıyor.
Commencing analysis. Mapping genome.
Doğru. Mesela, Gen.
For example, Gen. It's true.
Bu müthiş biyo-çeşitlilik, bir hazine gibi. Dünya mısırının gen rezervuarı.
This extensive biodiversity is a treasure-- the world's genetic reservoir of corn.
Hey. Buraya gel, Gen.
Come here, Gen. Hey.
Marcus Sinclair adında 13 yaşında bir çocuğun tam gen dizilimi.
On a 13-year-old boy named Marcus Sinclair.- Full genome sequencing.
ebe bulmaya çalışmalısın, Gen.
find a doctor or a midwife, Gen. The baby?
Kayıp kızı olduğuna inandığı… bir kadının yapacağı gen bağışına.
A genetic donation… from the woman he believes to be his long-lost daughter.
Paçavraların hazır olduğundan emin ol, Gen. Hemen!
Be sure to have some rags ready, Gen. Got it!
Söylesene… Iridia ve Bronajanın gen testi nasıl gidiyor?
Tell me, uh… How did Iridia and Bronaja's genetic testing go?
Bu akşam Dr. Kagawa tasmanya kaplanının gen sıralamasını tamamladı.
Tonight, Dr. Kagawa has fully sequenced the thylacine genome.
Bu çok şaşırtıcı. Bu olağanüstü, Gen.
It is remarkable, Gen. It's amazing.
Peter McAllistersin, Gölge Şirketinin kumandanı. Sen Gen.
Commander of Shadow Company. You're Gen. Peter McAllister.
Gen dizilimi konusu ile ilgiliyim.
I got interested in gene sequencing.
Gen ne düşünüyor, biliyor musun?
You wanna know what gen's thinkin'?
Results: 1650, Time: 0.0376

Top dictionary queries

Turkish - English