Examples of using Gençlik in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Gençlik kayıtlarını topladım.
Haydi gençlik.
Epidermisin altına enjekte edildiğinde gençlik yıllarını ararsın.
İki ay sonra Brian gençlik mahkemesinden alınıp yetişkin olarak yargılanmış.
O şarkıyı duyduğumda, gençlik günlerimi hatırlarım.
İki ay sonra Brian gençlik mahkemesinden alınıp yetişkin olarak yargılanmış.
Bu bana Sureté Polis Akademisindeki gençlik günlerimi anımsattı.
Bir… gençlik tesisine.
Pekala, söylemek istediğim… o gençlik yıllarında bir fa şeydi.
Bu nedenle onları bilgisayarda bulamadınız. Ölene dek gençlik kayıtlarını mühürleriz.
Pekala, söylemek istediğim… o gençlik yıllarında bir fa şeydi.
Sana bahsettiğim kişi. Gençlik günlerimden bir arkadaş.
Sûreté polis akademisindeki gençlik günlerimi hatırladım.
Sûreté polis akademisindeki gençlik günlerimi hatırladım.
Sûreté polis akademisindeki gençlik günlerimi hatırladım.
Bunun adına'' Sorunlu gençlik Güneydoğu Asyaya'' filan deniyor işte.
Evet. Ömer Şerifin gençlik haliyle çıkmak gibi bir şey.
Ömer Şerifin gençlik haliyle çıkmak gibi bir şey.
Bunlar gençlik döneminde büyü l kız kullanılan içerir.
Gençlik enerjisi.