GEZDIRIYOR in English translation

walks
yürüyerek
yürüyüş
yürüyün
yürürken
yürüyüp
bir yürüyüş
serbest
yürü
git
yürür müsün
around
ortalıkta
tersine
etrafta
çevresinde
civarında
buralarda
arkanı
is giving
showing
gösteri
şov
göstermek
program
diziyi
dizi
ortaya

Examples of using Gezdiriyor in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Köpeği gezdiriyor.
She's walking the dog.
Köpek gezdiriyor.
She's a dog Walker.
Walter Reginaya çiftliği gezdiriyor.
WaIter is showing Regina the farm.
Köpekleri gezdiriyor.
She's walking the dogs.
Tatlim. Köpekleri gezdiriyor.
She's walking the dogs. Honey.
Tatlim. Köpekleri gezdiriyor.
Honey. She's walking the dogs.
Sanırım köpeği gezdiriyor.
I-I-I think she's walking the dog.
Sanki köpek şeklinde balon gezdiriyor gibiydi.
It looked like she was walking a dog balloon.
Ve Holly seni gezdiriyor.
She's been walking you for money.
Köpek gezdiriyor.
He's a dog walker.
Seni bütün gece barlarda gezdiriyor köpek gibi hasta ediyor sonra
Drags you out honky-tonking all night, Gets you sick as a dog,
Kimse gezmeye gelmiyor ama oldukça iyi Yunan yemekleri var.
No one comes to visit, but… it has pretty good Greek food.
Nereyi gezmeyi?
Travel where?
Teşekkürler ama gezmeye vaktimin olacağını sanmıyorum.
Thanks, man, but I don't think I will have the time to visit.
Köpeği gezdirmeye çıkarıyorum.
I'm taking the dog for a walk.
Ama hangi sarayları gezmek istediğimi sormadın ki sen.
Sure-- you didn't say what palaces I wanted to visit.
Bazıları uçakla gezmek ve poker oynamaktan hoşlanıyor.
Some guys like to fly around and play poker.
Sadece gezmek, iş…?
Just travel, work…?
Crowley Gümüş Madenine gezmeye davet ettiğin delikanlı.
The young man you invited on a trip to the Crowley Silver Mine.
Evi gezmek istedi.
He wanted to see the house.
Results: 42, Time: 0.0415

Top dictionary queries

Turkish - English