GIBI BIR ÜLKE in English translation

country like
gibi bir ülke

Examples of using Gibi bir ülke in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Tanzanya gibi bir ülkede, nüfusun% 80i günde 2 dolardan fazla kazanıyor.
In a country like Tanzania, 80 percent of the population makes less than two dollars a day.
Yani Hindistan gibi bir ülkede kastı görmezden gelemem Kültürü, inancı toplulukları,
I mean in a country like India can you seriously overlook caste… culture,
Hindistan gibi bir ülkede büyüdüm, ben çocukken, toprak gerçek anlamda beşiğimizdi.
Growing up in a country like India, in the period when I did, soil literally was your cradle.
yenilenebilir enerji istiyorsanız, günümüzün tüketim ölçeğinde İngiltere gibi bir ülkede önemli bir fark yaratmak için,
if you do want renewables to make a substantial difference for a country like the United Kingdom on the scale of today's consumption,
Farkında olmamız gereken bir gerçek var, biz artık büyük bir sanayi ülkesi değiliz. Çevre kirliliğini azaltmak adına çok güçlü yasaları olan Birleşik Krallık gibi bir ülkede yaşarken.
We do have to realise we're no longer a major industrial country. While in a country like the United Kingdom, where some very strong laws on how to reduce pollution.
Anne gibi bir ülke istiyoruz.
We want a country like a mother.
Evet, Andorra gibi bir ülke.
Yeah, little country like Andorra.
Biz anne gibi bir ülke istiyoruz.
We want a country like a mother.
Dünyada bunun gibi bir ülke yok.
There is no other country in the world.
Düşündüğüm gibi bir ülke değil burası.
It's not the country I thought it would be.
Bu durumda buz gibi bir ülke seçeceğim.
I will make sure I pick a country that's freezing cold.
Biz Fransa gibi bir ülke değiliz cazibenin,
We're not a country like France where charm,
Tabii ki, Romanya gibi bir ülke için, altyapı şart.
Of course, for a country such as Romania, infrastructure is essential.
Her zaman, Almanya ve Amerika gibi bir ülke bu konu hakkında konuşmaya başladığında.
Every time a country started talking about it.
Biz cazibenin, içten şeylerin ve coşkunun… hayatta kalabileceği Fransa gibi bir ülke değiliz.
Can survive. where charm, something light or effervescent… We're not a country like France.
Biz cazibenin, içten şeylerin ve coşkunun… hayatta kalabileceği Fransa gibi bir ülke değiliz.
Where charm, something light or effervescent We're not a country like France, can survive.
Biz cazibenin, içten şeylerin ve coşkunun… hayatta kalabileceği Fransa gibi bir ülke değiliz.
We're not a country like France… where charm, something light or effervescent… can survive.
Biz cazibenin, içten şeylerin ve coşkunun… hayatta kalabileceği Fransa gibi bir ülke değiliz.
Can survive. We're not a country like France, where charm, something light or effervescent.
Bunun Etiyopya gibi bir ülke için önemli sonuçları oluyor ve bunun sayesinde olarak çocuk ölümleri 2000den 2008e yüzde 25 azaldı.
That is having real impact in a country like Ethiopia, and it's why you see their child mortality numbers coming down 25 percent from 2000 to 2008.
Her zaman, Almanya ve Amerika gibi bir ülke bu konu hakkında konuşmaya başladığında,
Every time a country started talking about it, like Germany, America, wherever, a page on Facebook popped upan Iranian sitting in Tehran, saying,"Okay, Israel loves Iran?">
Results: 20152, Time: 0.0196

Gibi bir ülke in different Languages

Word-for-word translation

Top dictionary queries

Turkish - English