GITMEK ISTEMEZSIN in English translation

• you don't want to go
• you don't wanna go
• you do not want to go
• you do not wanna go
• you wouldn't want to leave
• you wouldn't like to go

Examples of using Gitmek istemezsin in Turkish and their translations into English

Memur bey. Efendim? O tarafa gitmek istemezsin.
Officer, sir? You do not want to go that way.

Sevgililer Günü partisine yalnız gitmek istemezsin.
You don't want to go to a VaIentine's party alone.

İnan bana, oranın yakınına bile gitmek istemezsin.
Trust me, you do not want to go anywhere near it.

Elbette oraya şu anda gitmek istemezsin.
Of course you don't want to go down there right now.

Hayır oraya gitmek istemezsin inan bana.
No, believe me you do not want to go there.

Güven bana, Büyükannemin yanına gitmek istemezsin.
But trust me, you don't want to go near my Nana.

Cidden, oraya gitmek istemezsin.
Seriously, you do not want to go there.

Oh hayır, hayır, hayır, oraya gitmek istemezsin.
Oh no, no, no, you don't want to go there.

Tabii şu anda güneye gitmek istemezsin.
Of course you don't want to go down there right now.

Bir tanesinin yakınına gitmek istemezsin.
You don't want to go near one.

Oraya gitmek istemezsin, seni temin ederim.
You don't want to go there, trust me.

Mümkün, ama oraya gitmek istemezsin. Turkana Gölüne mi?
It's possible, but you don't wanna go there. Lake Turkana?

O yoldan gitmek istemezsin, tamam mı?
You don't want to go down that road, okay?

Ev-okuluna gitmek istemezsin, kocagöt!
You don't wanna be homeschooled, fatass!

Göçüp gitmek istemezsin. Boş bir mide ile.
You don't wanna go out on an empty stomach.

Gitmek istemezsin şimdi bunun üzerinden, olur mu?
You wouldn't want to go through that now, would you?

O yoldan gitmek istemezsin, John.
You don't wanna go down that path, John.

Bu olmadan gitmek istemezsin sanırım.
You don't want to be going anywhere without this.

Metroyla gitmek istemezsin.
You don't want the subway.

Bu adamla gitmek istemezsin!
You do not want to date this guy!