Examples of using Gitmekle in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
O bayrama gitmekle ilgili söylediğindi!
That's what you said about going to the festival!Skywalker Çiftliğine gitmekle kalmayıp içine girdik.
Onla birlikte gitmekle güvende olacaksın.
You will be in safe having gone with him.Gitmekle doğrusunu yaptın.
You were right to leave.Ama Amerikan konsolosluğuna gitmekle tehdit etti.
But he threatened to go to the American Consul,Hamile Grace karısına gitmekle tehdit ediyor doğrumu?
We got a pregnant Grace, threatening to go to the wife, right?Bu filmlere gitmekle ilgili değil, değil mi?
This isn't about going to the movies, is it?Gitmekle yanlış yaptım.
I was wrong to leave.Seni bırakıp gitmekle çok büyük bir hata yaptığımı anladım.
Yarın hayvanat bahçesine gitmekle ilgileniyorsan 2.30da seni alacağım.
If you're interested in going to the zoo tomorrow, I will pick you up at 2:30.Buradan gitmekle ilgili ne konuştuğumuzu hatırlıyor musun?
Sürekli gitmekle tehdit eden taraf da olmayın.
Don't be the one that's always threatening to leave, too.Gitmekle tehdit etti, ben de hiç durmamasını söyledim.
He threatened to, and I told him Seni polise gitmekle tehdit etmiştir, belki de onu susturmuşsundur.
Threatened to go to the cops, And maybe you silenced him.Basına gitmekle tehdit ettiler. Sen ne?
They threatened to go Basına gitmekle tehdit ediyorlardı.- Ne yaptın?
They threatened to go John, oraya gitmekle çok büyük bir aptallık ettin.
Gitmekle büyük bi boşluk yarattın.
Bununla kurula gitmekle tehdit ediyor. Eski sevgilin.
Your ex, and he's threatening to go Bununla kurula gitmekle tehdit ediyor.
And he's threatening to go 
