Examples of using Gripten in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Ve o gripten hepimiz nasibimizi almıştık.
Çünkü 12 yaşındayken gripten anne ve babamı kaybettim.
İnsanlar gripten ölürdü, artık ölmüyorlar.
Walt gripten yatıyor.
Kanserli herkes oldukça hassastır ve gripten kaynaklanan komplikasyonlar açısından risk altındadır.
İnsanlar gripten mi ölüyor yani?
Gripten ölünür mü?
Gripten kaynaklanan bir komplikasyondan öldü ve doğal sebeplerden öldüler.
Herkes gripten yatıyor.
Lösemili insanlar gripten MRSAya her şeyle en çok risk altındalar.
Normalde gripten önce üşüme olur, biliyor musun?
Gripten. Ağlıyor musun?
Anya gripten yorgun düşmüştü. Milandan önce, Neden?
Yada gripten yataktadır. Belki dışardadır.
Onlar gripten öldü.
Eğer gripten ölürsem, bu benim yüzünden olmayacak. Uzan.
Gripten ölmek istemiştim ama bana ölmeyeceğimi söyledin.
Gripten ölmek istemiştim ama bana ölmeyeceğimi söyledin.
Santiago gripten çık.
Yüzbaşı Daniels gripten kurtulamadı mı?