Examples of using Hızlandırması in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Bu sorunların çoğunun, Bulgaristanın NATOya katılimiyla cozumlenebilecegi dusunuluyor. NATO uyeliginin ülkenin askeri sanayii sektorunun Batılı ürün pazarlarıyla birleşmesini hızlandırması ve Bulgaristanın bir zamanlar lider konumdaki bu sanayi alanındaki yabancı yatırımı arttırması bekleniyor.
Entegrasyon bakanlığı genel sekreteri Arbeh Kaşahu, Arnavutlukun'' istihdam politikalarında sigorta sistemi, çalışma şartları ve güvenliği gibi reformları hızlandırması gerektiğini'' söyledi.
dahil olmak üzere AB üyeliğine ilişkin yasaları onaylama sürecini hızlandırması gerektiği konusunda uyardı.
Öte yandan Bulgaristan, yargı reformlarını uygulama ve organize suç ve başta yüksek kademelerde olmak üzere yolsuzlukla mücadele çabalarını hızlandırması yönünde giderek artan bir baskıya maruz kaldı.
kendisinden ordudaki reform sürecini hızlandırması bekleniyor.
Bulgaristanın organize suç ve yolsuzlukla mücadeleyi hızlandırması, yargı ve kamu idaresi reformlarını hayata geçirmesi
Hızlanmış öğrenme gibi.
Hızlan, Falkor!
Araba hızlanmaya devam etti.
Hızlandırıcıya dokunmasına izin vermeyi mi planlıyorsun?
Hızlan yoksa boğazlarım seni.
Hızlan ve bütün Sümerler kısmını atla.
Süreci hızlandırmanın bir yolu var mı?
Hızlan Do-young!
Zamanlayıcı hızlandı, ve Sayid kendisini feda etti.
Süreci hızlandırmış olsam da o büyü açığa çıktığında kontrol edemeyeceğiz.
Hadi hızlan!
Hızlan, Jordan.
Bu hızlanma bazen tamamen püskürtülmelerine neden olabilir.
Hızlandırıcı olarak sterno kullanıldığını düşünüyorum.