Examples of using Hafifletmeye in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Acıyı hafifletmeye yardımcı oluruz.
Bulantıyı hafifletmeye yardımcı olabilir.
Bulantıyı hafifletmeye yardımcı olabilir.
Şimdi birkaç kuruş vererek suçluluğunu hafifletmeye çalışıyorsun.
Bununla birlikte, ilaçlar sadece belirtileri hafifletmeye yarar.
Zaman kapsülü yüzünden duyduğun suçluluğu hafifletmeye çalışıyorsun.
Hepinizin tadını çıkarabileceği, yükünüzü hafifletmeye yetecek kadar para.
Akupunktur sırt ağrısını hafifletmeye yardımcı olabilir.
Doğru şeyi yapmaya çalışan bir kadına ihanet etmeni… hafifletmeye çalışıyorsun.- Saçmalık.
Mahkemem için biraz kanuni araştırma yapıyorum… Slyın yükünü hafifletmeye çalışıyorum.
Saçmalık. Doğru şeyi yapmaya çalışan bir kadına ihanet etmeni… hafifletmeye çalışıyorsun.
Fakat kaç kişi, sıkıntılara engel olmayı önemsiyor? Bu hayırsever, iyi niyetli insanların tümü sıkıntıları hafifletmeye meraklı fakat?
Ancak mahkeme kararı küresel ekonomik kriz döneminde çırpınan küçük işletmelerin içinde bulunduğu kötü durumu hafifletmeye yetmeyebilir.
Ilımlı CTP AByi, sorunlarına bir de kötüye giden ekonomik şartlar eklenen Kıbrıslı Türklerin tecridini hafifletmeye ikna edemedi.
Şimdi bilmem gereken şu ki korkularını hafifletmeye yetecek kadar Stevein yanında olacak mısın?
öfkesini hafifletmeye çalıştım Wolverinee yaptığım gibi.
sonrasında korkularını hafifletmeye çalışmak, Ben sadece… Zamanımın çoğunu harcıyorum.
sonrasında korkularını hafifletmeye çalışmak, Ben sadece… Zamanımın çoğunu harcıyorum.
sonrasında korkularını hafifletmeye çalışmak, Ben sadece… Zamanımın çoğunu harcıyorum.
sonrasında korkularını hafifletmeye çalışmak, Ben sadece… Zamanımın çoğunu harcıyorum.