Examples of using Hafiften in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Hafiften topallıyor.
Bu, kafanızın hafiften karışık olduğu anlamına geliyor.
Bu hafiften merak uyandırıcı?
Delirdim mi yoksa bu kartlar hafiften sidik gibi mi kokuyor?
Onların hafiften imkansıza aralığında olduğunu söyleyebilirim.
Hafiften başlayıp, nerede rahat olduğuna bakacağız.
Cesedi hafiften kokmaya başlamıştır bile.
Hafiften aptal olması umurumda değil, ondan hoşlanıyorum.
Yüzüm hafiften terlemeye başlıyor.
Sen hafiften geysin.
Bazıları hafiften korkutucuydu.
Hafiften şüpheli enstrümantal müzik.
Hafiften şüpheli enstrümantal müzik devam ediyor.
Hafiften de kıskanç.
Hafiften rol yapın.
Sadece hafiften vur.
Hafiften lüblanlı,… ama bir iki güne renkleri açılır.
Hafiften gıdıklıyor. Kocaman!
Biz de hafiften yalnız sayılırız, değil mi?
Biz de hafiften yalnız sayılırız.