HAKKINDA BILDIĞIM in English translation

i know about
hakkında bildiğim
ilgili bildiğim
konusunu biliyorum
benim bildiğim
benim bildiğim bir konu
ilgili bildiklerimi
hakkımda bildiğim
olayını biliyorum
haberdarım
bildiğim şey
i knew about
hakkında bildiğim
ilgili bildiğim
konusunu biliyorum
benim bildiğim
benim bildiğim bir konu
ilgili bildiklerimi
hakkımda bildiğim
olayını biliyorum
haberdarım
bildiğim şey

Examples of using Hakkında bildiğim in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Marshmallow hakkında bildiğim tek şey, istediği gibi ve gerçekten özgür olduğu. gelip gittiği, kimseye cevap vermediği.
As she pleases, she answers to no one, and she is truly free. All I know about Marshmallow is that she comes and goes.
Bu bir anlamda benim tanıdığım babam ve… hakkında bildiğim şeylerin aslında hiçbirini doğru olmadığıdır.
The father who I knew, and the things I knew about him were in any way not real.
Marshmallow hakkında bildiğim tek şey,
As she pleases, she answers to no one, All I know about Marshmallow is that she comes
İnsan doğası hakkında bildiğim bir şey varsa… o
And if there's one thing I know about human nature,
Yüzyıla ait. Hayat Kitabı hakkında bildiğim her şey bundan ibaret.
It's everything I know about the Book of Life. Gerbert: Some of this information dates back to the 13th century.
Müzik zevkinden başka hakkında bildiğim tek şey… başka insanların evlerine girmekten hoşlandığın.
Now… the only thing that I know about you besides your taste in music is that you like to break into other people's houses.
gizli cemiyet hakkında bildiğim bir şey var ki… tam bir kapalı kutu olduklarıdır.
I may be a pickled… horse… but there's one thing I know about secret societies.
Bana Axl hakkında bildiğim her şeyi söyledin. Neden buna inanamayayım ki?
Tell me-- based on everything we know about Axl, why wouldn't I believe that?
Ed hakkında bildiğim tek şey onun yaşlı
The only thing we know about Ed is that he's old
Bu insanlar hakkında bildiğim bir şey varsa, onları, ailelerinin önünde utandırmak istemezsiniz.
The one thing I do know about some of these people is that you don't want to embarrass them in front of their family.
Cory ve Trevor hakkında bildiğim tek şey, beyinlerinin bir at beyni kadar çalıştığıdır.
Their brains work on the same level as horses. But one thing I do know about Cory and Trevor.
Cory ve Trevor hakkında bildiğim tek şey,
But one thing I do know about Cory and Trevor,
Senin hakkında bildiğim bazı şeyler de var ve benim hakkımda ve yatak hakkında..
But there's some things I do know about you… and about me, and about that bed.
Bu bir anlamda benim tanıdığım babam ve hakkında bildiğim şeylerin aslında hiçbirini doğru olmadığıdır.
shameful that that means that the father who I knew and the things I knew about him were in any way not real.
Senin hakkında bildiğim tek şey Amerikalı olduğun,
What I do know about you is that you're American,
Senin hakkında bildiğim herşeyi.
All I know about you.
Senin hakkında bildiğim herşeyi.
Everything I know about you.
Hakkında bildiğim tek şey.
And all I know about her is that.
Araba hakkında bildiğim her şeyi.
Everything I know about cars.
Senin hakkında bildiğim tek şey.
One thing I know about you.
Results: 16802, Time: 0.0242

Word-for-word translation

Top dictionary queries

Turkish - English