Examples of using Halat in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Burada yok. Halat olmadan aşağı inemeyiz.
Mills! Halat takılmış!
Burada yok. Halat olmadan aşağı inemeyiz.
Mills! Halat takılmış!
Birçok insanın evinde bıçak, testere ve halat var.
Gerginliğe dikkat et yoksa halat kopar!
Tam da dağ üflerken… 70 Gün için halat döşemek, saçma.
bana bir halat at?
Bende tek halat var.
Arabanız için size halat getireyim.
Halat atma derken neyi kastettin?
Onlarda halat olabilir.
Sadece, halat nasıl deniyor?
Jones, halat sende kalsın.
Halat kopmuş!
Halat yeterince uzun mu?
Elimizde 3 metre halat ve 15 dakika var.
Ona halat kancasıyla vurdum. Sonra suya düşüverdi.
Kan yok, halat kesilmiş, bence onu götürdü.