HALIM in English translation

halim
version
versiyon
halim
sürüm
sürümünü
halini
uyarlaması
look
göz
bakmak
bakış
görünmek
bakın
dinle
bakin
i am
olmam
olacağım
olacak
ben de
beni çok
olurum
in the mood
havamda
modunda
durumda
keyfim
ruh halinde
halde
halim
keyfim yerinde
as i
ben
sen
is all-forbearing
with me
benimle
bana
yanımda
benimle beraber
is all-clement
is clement

Examples of using Halim in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Doğrusu O Halim olandır, Bağışlayandır.
Indeed, He is all-forbearing, all-forgiving.
Teşekkür ederim, Halim.
Thank you, Halim.
Renkli sapıklıklarına tahammül edecek hiç halim yok bu gece.
I'm not in the mood to indulge your lurid perversions tonight.
Benim o halim öldü.
That version of me is dead.
Allahın bağışlayan ve Halim olduğunu bilin.
And know that God is Forgiving and Forbearing.
Bernie? Bu en hızlı halim!
Bernie? This is as fast as I move!
Benim sakin halim bu.
That's my relaxed look.
Doğrusu O Halim olandır, Bağışlayandır.
Surely He is All-clement, All-forgiving.
Şüphesiz O, halim olandır, bağışlayandır.
Surely, He is Clement, Forgiving.
Doğrusu O Halim olandır, Bağışlayandır.
He is All-forbearing and All-forgiving.
Yorgunum, ve laflayacak halim yok.
I'm tired and not in the mood for a chat.
Burada kalamazsın. Halim geri gelecektir.
Halim will be back. And you can't stay here.
Bernie? Bu en hızlı halim!
This is as fast as I move! Bernie?
Doğrusu O Halim olandır, Bağışlayandır.
Surely, He is Clement, Forgiving.
Kızarmış et, kebap, halim.
Roasted mutton, kebabs, halim.
Beni burada tutan senin halin değil Peg,… benim halim.
It's not your looks that keeps me here, Peg. It's mine.
Doğum gününü kaçıracak halim yok ya?
Not going to miss your birthday, am I?
Düğüne gidecek halim yoktu.
I wasn't up for a wedding.
Bütün numaraları aklımda tutacak halim yok?
Ain't gonna remember all the numbers, am I?
Şanslısın. Ruh halim iyi.
You are lucky. I'm in good spirits.
Results: 318, Time: 0.0673

Top dictionary queries

Turkish - English