Examples of using Hapisaneden in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Belki de McFarland gece yarısı hapisaneden kaçıp… zaten aleyhine olan delillere… bir yenisini daha eklemek için bunu yapmıştır.
sanki her zaman daha yeni hapisaneden çıkmış gibi.
Te 50 yıl önce hapiste yaptığı portreler,“ Hapisaneden çizgiler” adı altında sergilendi.
Karen onun onu filmlere götürmeye izin verdiğine söz verdi o onun hapisaneden çıkmasına yardım edebilir.
Yapmayın, ne yapacaktım? Bayan Buckman kardeşimi hapisaneden çıkarana kadar çocuğu rehin mi tutacaktım?
Müdür yardımcısı olarak, hapisanenin gün be gün işleyişinden sorumlusunuz değil mi?
Hayır, hapisaneye geri dönmeye niyetim yok Dean.
Hapisaneyi denedim.
Hapisanede zaman yavaş geçer.
O milis hapisanesinden nasıl kaçtığını bir daha anlatsana?
Şehir hapisanesinin avlusu onun için iyi bir yer değil.
Hangi çocuk hapisanesine götürüyorsun onu?
De, Spandau Hapisanesinin müdürü olarak Almanyaya döndü.
Bir keresinde kadın hapisanesinde ufak bir gösteri yapmıştım.
Görüşürüz, ben hapisaneye çocuğu almaya gidiyorum.
Yanlış adamı hapisaneye gönderdiğimizi düşünüyorum.
İlk defa birileri hapisanenin'' içine'' girmeye çalışıyor.
Kokmuş hapisanede tek başıma çürüyüp gitmek istemiyorum.
Bu hapisaneyi ben yönetirim.
Hapisanenin diger toplumlardan bir farkl yok.